Hey, hadi. doldur. Bir içki al. | Open Subtitles | ـ كلا، هيا أملئ الكأس لآخره ـ شكراً جزيلاً |
Şimdi, soldaki küpleri ve sağdaki küpleri doldur. | Open Subtitles | الآن أملئ الجرة اليمنى من الجــرة اليسرى |
Bunları doldurun. Ayrıca sağlık sigortanızın bir fotokopisi gerekiyor. | Open Subtitles | أملئ هذة ، و سأحتاج إلي نسخة من تأمينك الصحي |
Bir şeyler atıştırıp, depoyu dolduracağım. | Open Subtitles | سأذهب لآكل شئ ما و أملئ خزان السيارة بالوقد |
Arka tarafta şu kayıp kişi formunu dolduruyordum. | Open Subtitles | لقد كنت هنا, أملئ نموذج التبليغ عن شخص مفقود |
Zarf doldurup dilim kuruyana kadar pul yalıyordum. | Open Subtitles | كنت أملئ المغلفات ولساني جف من كثرة لعق الطوابع |
Sanırım bir şey oldu. Peşlerinden gidiyorum. Hem lambayı doldurmam gerek. | Open Subtitles | أعتقد بأن ثمة شيءٌ ما حدث، سآتي بعدكم عليّ أن أملئ الفانوس. |
Bu bölgeyi doldurayım mı? | Open Subtitles | هل أملئ هذه المنطقة ؟ |
Yardımcı yönetici pozisyonu için başvuru formunu dolduruyorum. | Open Subtitles | أنا أملئ هذا الطلب لأحجز فرصة للحصول على منصب المديرة التنفيدية. |
Sen bu başvuruyu doldur, birazdan seninle olurum. | Open Subtitles | اذا سمحت أملئ هذا الطلب وأن سوف اكون معك حالاً |
Bu şeyle sana gerçekten yardım edebilirim. Beraberce bu formları doldur... | Open Subtitles | يمكنني مساعدتك بهذه الأمور يمكنني أن أملئ لك الاستمارات |
- Boşlukları kendim doldurmayı severim. - doldur o zaman. | Open Subtitles | ـ عادة ما أرغب أن أملئ الفراغات بنفسي ـ اذً أملئ الفراغات |
Boşluğu doldurun, doluyu boşaltın. | Open Subtitles | أملئ ما هو فارغ، وأفرغ ما هو ممتلئ |
- Boşluğu doldurun, doluyu boşaltın. | Open Subtitles | أملئ ما هو فارغ، وأفرغ ما هو ممتلئ |
Gerisini de doldurun. | Open Subtitles | أملئ الغرف الباقية أذا |
Odasını oyuncak hayvanlarla dolduracağım. | Open Subtitles | سوف أملئ غرفتها بالحيوانات المحشية |
Burayı dolduracağım. En başta kendi halkımla. - Söz veriyorum. | Open Subtitles | سوف أملئ هذا المكان بداية بقومي |
Sadece doğum izni ve ücretli izinlilerin yerini dolduruyordum. | Open Subtitles | أملئ مكان مُدرسات في أجازات وضع وأشياء من هذا القبيل |
Devam raporu dolduruyordum sadece. | Open Subtitles | للتو كنت أملئ استمارة السكن |
Babanın Vietnam'da olduğu zamanı hatırlıyorum da öyle azardım ki, kurutucuyu tenis ayakkabılarıyla doldurup üzerine otururdum. | Open Subtitles | (أنا أتذكر عندما كان والدكِ في (فيتنام كنت مستثارة الى حد انني أملئ حذاء تنس و أجلس عليه |
Zihnini rastgele duygularla doldurmam gerekiyordu. | Open Subtitles | -أعلم، أضطررت لأن أملئ دماغك بمشاعر عشوائية -عشوائية؟ |
Önce aklını, konuşma diliyle doldurayım da ben. | Open Subtitles | دعني أملئ رأسها باللغة أولاً |
Ama evrak işlerine gömüldüm. Form dolduruyorum. | Open Subtitles | ولكنني أحول أوراق فقط أملئ إستمارات |
# Aşkla doldurur musun kalbimi # | Open Subtitles | *و أملئ قلبي بالحب* |