"أملكِ" - Traduction Arabe en Turc

• kırıklığına
• Seni hayal

Benim için bunca yaptıklarından sonra Seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim.
بعد كلّ ما فعلتيه من أجلي، لم أرغب بأنّ أخيّب أملكِ.

Hayır. Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama gitmek istemiyor.
لا، أنا آسفة لتخيب أملكِ لكنها لا تريد أن ترحل

Daha önce gelmedim çünkü sizi hayal kırıklığına uğratacağımdan korkuyordum.
لم أعود مبكراً لأنني كنت خائف أن أخيب أملكِ

Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, fakat değilim.
إذا, أنا آسف لتخييب أملكِ, إنني لست كذلك

Seni yapamayacağım bir şey hayal kırıklığına uğratacak zaten.
كلا ، ما لا أقدر على فعله سوف يخيّبُ أملكِ فقط إسترخي.

Seni hayal kırıklığına mı uğrattı?
حسناً، أنتِ لا تتحدثين عنه مطلقاً. هل خيّب أملكِ بشكل ما؟

Kesinlikle hayal kırıklığına uğratmadın, Teğmen.
بالتأكيد لم تتعرضى لِمَ يخب أملكِ , أيتها الملازم

Seni mahkemede hayal kırıklığına uğratmak kötü olacak.
أتعلمين ، سيكون أمرً مُخزياً، أنّ أخيّب أملكِ بقاعة المحكمة.

Eğer hiç bir beklenti yaratmazsan, bunları kaçırdığında hayal kırıklığına uğramazsın.
لو رُبيتِ بلا ترقب فلن يخيب أملكِ عندما تفوتينها

Diğerlerini hayal kırıklığına uğrattığımız gibi, sizi de hayal kırıklığına uğratırız.
إننا سنخيب أملكِ كما الذي فعلناه مع آخرين يصعب عدهم.

Ve Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
...و أنا أعرف أنّكِ توقّعتِ أنّني سوف أخيب أملكِ

Marin Enstitüsü'ndeki fırsatı kaçırınca hayal kırıklığına uğramıştık.
خيبنا أملكِ بعد رفض تلك المنحة في "معهد مارين".

Bir yolunu bulup Seni hayal kırıklığına uğratacağını biliyordum,
لقد عرفتُ أنه سيخيب أملكِ بشكل كبير

Neden? Herşeyden önce, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için çok özür dilerim.
حسنًا, بدايةً, أنا آسفة على تخييب أملكِ

Umarım hayal kırıklığına uğramazsın.
اتمنى أن لايخيب أملكِ