Eğer avlanmaya devam etmezlerse yakında onlar da zayıf düşmeye başlayacak ve artık hiçbiri için umut kalmayacak. | Open Subtitles | فسيتملّكهنّ الضعف أيضاً وحينها لن يتواجد أملٌ لأيّ منهم |
Gitmezsen hiçbirimiz için umut kalmaz. | Open Subtitles | ما لم تذهبوا، لن يكون هناك أملٌ لأيٍّ منّا |
Gitmezsen, hiçbirimiz için umut kalmayacak. | Open Subtitles | ما لم تذهبوا، لن يكون هناكَ أملٌ لأيٍّ منّا |
Benim için umut yok. Çok fena çişim geldi. Tuvalete gidiyorum. | Open Subtitles | لا يوجد أملٌ لي، عليّ التّبوُّل، سأدخل إلى هناك. |
Gitti ve kazanma umudumuz kalmadı! | Open Subtitles | لقد غادر لقد غادر، والآن لا يوجد أملٌ بِالفوز |
Olağanüstü bir acıyla başlayan bir umut, tam 2000 yıl önce İsa adında bir adam Romalılar tarafından tutuklanıp | Open Subtitles | أملٌ بدأَ في لحظة كَربٍ عظيم .قبل ألفي عام خلت عندما اُعتُقِل رجلٌ يُدعى "يسوع" بواسطة ..الرومان في القدس |
umut falan degil, bir yalan ve ikimizin de olumune sebep olacak. | Open Subtitles | انه ليس أملٌ. انها كذبة، وسوف تجلب لكلانا القتل |
Sonraki yıllar boyunca, umut veren birçok farklı teknoloji üzerine çalıştım ama bunların hepsi aşması zor engellere sahipti. | TED | خلال السنواتِ التالية، عملتُ على تقنيّاتٍ عديدةٍ مختلفة وكان هناكَ أملٌ بنجاحها، على الرّغمِ من التّحديات الصعبةِ التي تعترضُ طريقَ تنفيذها. |
Hepimiz için umut var. | Open Subtitles | . أنّ هنالك أملٌ لنا جميعاً .. _BAR_ _BAR_ |
Her şeyin dünden daha iyiye gideceğine dair bir umut kaplıyor insanı. | Open Subtitles | أملٌ أن اليوم سيكون أفضل حالًا من الأمس |
Ama hâlâ umut var. Gambia'da öyle en azından. | Open Subtitles | "ولكن هنالكَـ أملٌ, على الأقلِ في "غامبيا |
O masum yalın narin umut! | Open Subtitles | أملٌ خالص واضح ورقيق |
Olimpiyatlar için bir umut. | Open Subtitles | إنها أملٌ أولمبي |
Her zaman umut vardır. | Open Subtitles | هنالك أملٌ دائماً |
Belki hâlâ Bayan Udinov için bir umut vardır. Bütün o eğitimlerin boşa gitmesi gerekmiyordur. | Open Subtitles | ربما هنالك أملٌ للآنسة (أودينوف) بعد كل ما حصل |
umut verici bir gelişme. | Open Subtitles | هناك أملٌ مُبشر |
umut verici bir gelişme. | Open Subtitles | هناك أملٌ مُبشر |
Motoru çalıştırmak için bir umut var mı bakayım. | Open Subtitles | -ساعديني لنرَ إن ما كان هناك أملٌ في المُحرّك . |
umudumuz, lastik izlerinin kameralı bir yola gitmesi. | Open Subtitles | وكلنا أملٌ في أن تقودنا آثارُ العجلاتِ إلى طريقٍ ذو كاميراتُ مراقبةٍ |
Hâlâ liman bölgesinden umudumuz var. | Open Subtitles | ثمّة أملٌ للواجهة البحرية لحد الآن. |
Birçok insan bize on yıllardır ilk kez kendileri için daha iyi bir gelecek umudu hissettiklerini yazdı. | TED | كما كتب لنا العديد من الأشخاص أنه أصبح لديهم أملٌ في مستقبلٍ أفضل لأنفسهم لأول مرة مُنذ عدة سنوات. |