Bir şeyleri yırtılana kadar giyiyorum, sonrasında onlara başka bir hayat veriyorum. | TED | أنا أرتدي الأشياء حتى تهترئ و من ثم أمنحهم حياة جديدة. |
Arkadaş sitelerinden erkeklerle tanışıp onlara beş dakika veriyorum. | Open Subtitles | إنني أقابل رجال من خلال أعلان شخصي. لكني لا أمنحهم سوى 5دقائق. |
onlara yemek ve barınak veriyorum. Karşılığında bir şey istemeden. | Open Subtitles | أزودهم بالطعام ، و أمنحهم المأوى، و لا أسألهم شيئاً بالمقابل. |
Bu yüzden, yeni bir yetimhane kurmak ve o çocukları kurtarmak, onlara yeni ve güvenli bir ev vermek için yerli gruplarla ve yerel yetkililerle beraber çalıştım. | TED | لذلك عملت مع فريق محلي والسلطات المحلية لبناء دار أيتام جديد وإنقاذ الأطفال كي أمنحهم منزلًا آمنًا جديدًا. |
Kullanabilecekleri bilgileri onlara vermeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أمنحهم المعرفة التى يمكنهم استخدامها |
onlara yemek ve barınak veriyorum. Karşılığında bir şey istemeden. | Open Subtitles | أزودهم بالطعام ، و أمنحهم المأوى، و لا أسألهم شيئاً بالمقابل. |
Sen çocukluğundan başladın bense yalnızca içeriği veriyorum. | Open Subtitles | إنّك بدأت عندما كنت طفلاً. أنني فقط أمنحهم سياقاً. |
Onları size bu yüzükle veriyorum. | Open Subtitles | أمنحهم لك مع هذا الخاتم |
Ona biraz zaman veriyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أمنحهم بعض الوقت. |
- Ona üç ay veriyorum. | Open Subtitles | أمنحهم ثلاتة أشهر. |
- Ben beş ay veriyorum. Belki altı. | Open Subtitles | أمنحهم خمسة أشهر، ربّما ستة. |
onlara bir gelecek şansı veriyorum. | Open Subtitles | أنا أمنحهم فرصة في المستقبل |
onlara iş verebilirim. İyi iş... | Open Subtitles | . يمكنني أن أمنحهم وظائف يمكنني أن أمنحهم وظائف جيدة |
Bu memnuniyeti onlara yaşatmayacağım sen de yaşatmamalısın. | Open Subtitles | أنا لن أمنحهم ذلك الرضا ولا يجب عليك ذلك. |
İlçelere, onlara neden daha çok zaman vermem gerektiğini sorsam? | Open Subtitles | لماذا لا أسأل المقاطعات فحسب ليخبروني لما يجب أن أمنحهم مزيداً من الوقت؟ |
Bak. onlara hakiki Amerikan deneyimini yaşatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انظر أنا أحاول أن أمنحهم تجربة أمريكية حقيقية |