Bizler sizin Anneleriniz, kardeşleriniz ve çocuklarınızız. | TED | نحن أمهاتكم و إخوتكم و أخواتكم و أبنائكم. |
Anneleriniz, onlara evlatlarını veren ülkelerini korumak için çocuklarını gönderemeyecek kadar zayıf mıdırlar? | Open Subtitles | هل أمهاتكم ضعيفات جداً بحيثلايستطيعاتإرسـالالإبـن... للدفـاع عن الأرض التي شهدت على تلك الولادة؟ |
anneniz burada altınızı silmek için olmayacak. | Open Subtitles | لن تجدوا أمهاتكم هنا كي يمسحوا لكم فضلاتكم |
Yani üniversiteye gittiyseniz ya da anneniz hamileyken bir dakikalığına bile olsa içmeyi bıraktıysa pek karışık gelmez ama Baltimore Şehir Polisi için bu karışık. | Open Subtitles | لن يكون معقدا لو درستم في لجامعة أو لا أدري ، أمهاتكم توقفن عن الشّرب لدقيقة حينما كنا حُبلياتٍ |
Annenize de işi bitince sizi gelip almasını söyleyin. | Open Subtitles | خذوا مفاتيحكم و اخرجوا من هنا أخبروا أمهاتكم ألا تتأخر في إيصالكم |
İşte bu annelerinizi gururlandırın. | Open Subtitles | هذا هو كل شيء فلتجعلوا أمهاتكم يفخرن بكم المترجم: تعبير دارج عند الأمريكان يعني الإستماتة في العمل |
Sefil ömrünüzün son demi olacak bu birkaç gün boyunca... sizi çığlık çığlığa bu dünyaya getiren... kancık analarınızdan çok daha yakın olacağım size. | Open Subtitles | سوف أكون قريباً منك الأيام القادمه والتي ستكون آخر أيامكم البائسه أكثر من أمهاتكم العواهر واللّتين أحضرتكم صارخات لهذا العالم |
Aksi halde, karılarınızın, çocuklarınızın ve hatta gerekirse fahişe Annelerinizin peşine düşerim. | Open Subtitles | وإلا، فسوف أنال من زوجاتكم وأولادكم... وإذا لزم الأمر، من أمهاتكم الحقيرات! |
Anneleriniz, kız kardeşleriniz en iyi arkadaşlarınız, iş arkadaşlarınız. | Open Subtitles | أمهاتكم, أخواتكم, بناتكم، صديقاتكم المقرّبات, وزميلاتكم. |
Beş para etmez Anneleriniz sokağa atınca sizi ben aldım. | Open Subtitles | أخذتكم عندما رمت بكم أمهاتكم بعيدا |
Anneleriniz sizinle gurur duyuyor olmalı. | Open Subtitles | أمهاتكم يجب أن يكونّو حقا فخورون بكم |
Anneleriniz ve babalarınız sizleri zayıflatmışlar. | Open Subtitles | أمهاتكم وآبائكم جعلوا منكم ضعفاء |
Sizin, kardeşlerinizin ve Anneleriniz için. | Open Subtitles | مسؤوليتكم و أخواتكم و أمهاتكم |
Anneleriniz size geceleri Central Park'a gitmemenizi söylemedi mi? | Open Subtitles | ألم تحذركم أمهاتكم عن عدم الدخول إلى ( سنترال بارك ) ليلاً |
Ne,yoksa anneniz size hiç damla çikolatalı kurabiye yapmadı mı? | Open Subtitles | لحظة, ألم تعد لكم أمهاتكم مثل رقائق الشوكولاته أبدًا؟ |
Bilirsiniz anneniz size hep çıkarken kapıyı kapatmanızı söyler. | Open Subtitles | أتعلمون كيف أن أمهاتكم يغلقون الأبواب خلفكم؟ |
Duysalar anneniz üzüntüden ağlardı! | Open Subtitles | أمهاتكم سوف تبكي. |
Çocuklar, bu Anneler Günü'nde Annenize en çok istediği şeyi verin. | Open Subtitles | يا أطفال ، في يوم عيد الأم لمَ لا تعطون أمهاتكم ما ترغب به |
Eve ekmek parası getirmek gibi eski bir fikrin değil, ancak gerçekten 21.yy'a uyacak biçimde inşa edilmiş bir iş dünyası sözünün uzun zaman önce vadesi doldu -- Annenize sorun. | TED | نحتاجُ لتعهد عالم العمل الذي بُني ليتناسب فعليًا مع قيمنا في القرن الواحد والعشرين، وليس بعض الأفكار القديمة حول جلب لحم الخنزير المقدد إلى البيت- الذي طال انتظاره-- اسألوا أمهاتكم فقط. |
O yüzden vedalarınızı edip annelerinizi öpün. | Open Subtitles | لذا قوموا بتوديع وتقبيل أمهاتكم |
annelerinizi öldüreceğim! | Open Subtitles | سأقتل أمهاتكم ! |
Sefil ömrünüzün son demi olacak bu birkaç gün boyunca... sizi çığlık çığlığa bu dünyaya getiren... kancık analarınızdan çok daha yakın olacağım size. | Open Subtitles | سوف أكون قريباً منك الأيام القادمه والتي ستكون آخر أيامكم البائسه أكثر من أمهاتكم العواهر واللّتين أحضرتكم صارخات لهذا العالم |
Annelerinizin kafanızı, kesilmiş kafanızı El-Cezire'de görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | و أنت. لا أريُد أن ترى أمهاتكم رؤسكم مقطعوعة على قناة "الجزيرة". |