"أمه و" - Traduction Arabe en Turc

    • anne ve
        
    • annesi ve
        
    • Annesini ve
        
    • onun annesiyim
        
    • Annesiyle
        
    • annesinin
        
    - O artık yok ne onun anne ve baba artık yok çünkü? Open Subtitles ماذا لو لم يعد موجوداً بعد الآن لأنه أمه و أبوه لم يوجدا بعد الآن ؟
    Lisedeyken anne ve babası bir rahibe danıştı çünkü ele geçirildiğini düşünüyorlardı. Open Subtitles عندما كنا في الثانوية أمه و أبوه استشارا قسيسا لأنهما كانا خائفين انه كان ممسوسا
    John onlara ulaşmadan, annesi ve kız kardeşi ile kişisel olarak ilgileneceksin. Open Subtitles أنت ستقتل أمه و أخته قبل ان يصل جون إليهم
    Haylaz bir oğlan çocuğu Annesini ve babasını öldürmüş olan! Open Subtitles طفل بذئ سيئ السلوك قام بقتل أمه و مات أبوه
    Önemi var çünkü ben onun annesiyim, ve ona bunu ben yapmış olamam. Open Subtitles , مهم لانني أمه و لا يمكنني فعل هذا به
    En iyi arkadaşının bir stüdyosu var. Annesiyle geçinemediği için eve de dönemez. Open Subtitles إن أفضل صديق له لديه استديو و هو لا يتفاهم مع أمه و لا يستطيع الذهاب إلى المنزل
    Yavrusu mutlu olursa, annesinin yüzünde gülücükler olur. Open Subtitles إن سعادة الإبن تكمن في ضحكة أمه و إبتسامتها
    Lisedeyken anne ve babası bir rahibe danıştı çünkü ele geçirildiğini düşünüyorlardı. Open Subtitles أمه و أبوه استشارا قسيسا لأنهما كانا خائفين انه كان ممسوسا
    Her biri anne ve babasını suçladı. Open Subtitles كل واحدٍ منهم يلقي باللوم على أمه و أبيه
    anne ve babasından uzaklaşmış ve kaybolmuş. Open Subtitles كان يتجول بعيدًا عن أمه و أبيه وأضل السبيل
    Bu nedenle, Simons Vakfı'nda ailesinde otizm geçmişi olmayan 2600 bireyi seçtik, ve çocuğu ve onların anne ve babalarını ele aldık ve onları, bu vakalarda otizme neden olan genlerin hangileri olduğunu anlamak için kullandık. TED في الحقيقة، في مؤسسة سايمنز، أخذنا 2600 شخص ممن ليس لديهم توحد في التاريخ الطبي لعائلاتهم، و أخذنا ذلك الطفل و أمه و أباه و استخدمناهم للمحاولة و فهم ماهية هذه الجينات التي تسبب التوحد في هذه الحالات؟
    Geçen Perşembe oğlumu ziyaret eden oldu mu? - annesi ve benim dışımda? Open Subtitles هل أتى أحدُ للزيارة ليلة يوم الثلاثاء غير أمه و أنا؟
    annesi ve kardeşiyle yalnız kalmak istiyor. Open Subtitles إنّه يرغب في أن يبقى مع أمه و أخيه على انفراد
    Evet, büyük ihtimalle annesi ve babasıyla kavga edip yollara düşmüştür. Open Subtitles من المحتمل أنه قطّع أمه و أبوه و هو الآن هارب على الطريق.
    Odasında iki kişiyi rehin tutuyor. Annesini ve bir kızı. Open Subtitles لديه رهينتين هناك في الأعلى في غرفته، أمه و فتاة
    Annesini ve muhtemelen kendisini de döven bir baba. Open Subtitles أب إعتاد أن يضرب أمه و ربما ضربه أيضا
    Aman, aman, aman, seni dansçı keltoş! Ben onun annesiyim. Ben oyumu ondan yana kullanacağım. Open Subtitles -كم أن رقصه سيئ لكني أمه و علي أن أصوت له
    Ben onun annesiyim Open Subtitles أنا أمه و أقلق بشأنه
    Annesiyle bir arada olması gereken bir çocuk o, sana vermem olacak iş değil. Open Subtitles إنه ولد في حاجة لأن يكون مع أمه و سأكون ملعونة لو أعطيتك إياها
    O sadece annesinin ardından çok üzgün ve babası umursuyor gibi bile gözükmüyor. Open Subtitles إنه فقط حزين بشأن أمه و والده لا يهتم على الإطلاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus