Kimyasal dengenin ayarı bozulunca da gerçekten kötü şeyler olabilir. | TED | وعندما يخرج هذا التوازن الكيميائي عن المألوف، يمكن أن تحدث أمور سيئة حقًا. |
kötü şeyler olurken izlemekten başka bir şey yapamamamız korkunç. | Open Subtitles | من الفظيع أن تحدث أمور سيئة وكل ما نفعله هو المراقبة دون أن نحرك ساكنا |
Tamam hayatımda bazı kötü şeyler yaptım. Ama bir kadına taciz etmek bunlardan biri değildi. | Open Subtitles | ،حسن ، فعلت أمور سيئة كثيرة بحياتي لكن التحرش بالنساء ليس من ضمنها |
Orada kötü şeyler oluyor, yüzden çıkmıyorum. | Open Subtitles | أمور سيئة تحدث هناك ولذلك لن أخرج الى هناك |
Ama bir kitabımda yazıyor olsam, tüm Kötü şeylerin olacağı yer burası olurdu. | Open Subtitles | ولكن لو كنتُ أكتب كتاباً، فهذا هو المكان الذي تحدث فيه أمور سيئة. |
Bana ve başka insanlara kötü işler yapan çok kötü bir adam o. | Open Subtitles | هو رجل سيء للغاية فعل أمور سيئة لي وللآخرين |
Biliyorum kötü şeyler olduğunda, hatırlamak çok zordur. | Open Subtitles | أعلم أنه عندما تحدث أمور سيئة .. صعب تذكرها |
Asla başkasının çocukları hakkında kötü şeyler söylememelisin. | Open Subtitles | لايمكنك أبداً قول أمور سيئة عن أولاد شخص آخر |
kötü şeyler yapmaya aç ama vicdanı ve korkusu onu engelliyor. | Open Subtitles | إنّه متعطّش لارتكاب أمور سيئة لكنّ ضميره و خوفه لا يسمحان له بهذا |
Ben adadan ayrıldıktan sonra, çok kötü şeyler olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال لي قال لي أنّه بعد مغادرتي للجزيرة وقعت أمور سيئة للغاية |
Burada kötü şeyler olur tatlım. | Open Subtitles | أتعلمين، تحصل أمور سيئة في هذا المكان أيتها الجميلة. |
Bu bağlar koptuğundaysa başımıza kötü şeyler gelebilir. | Open Subtitles | عندما هذهِ الروابط تنقطع.. أمور سيئة من الممكن حدوثها. |
Bu yüzden kötü şeyler olmamasını engellemek için yapmak istemediğiniz şeyler yapmak zorunda kalıyorsunuz. | Open Subtitles | وأحياناً تضطرّ لفعل أشياء لا تودّ أن تفعلها لتتأكّد أن لا تحدث أمور سيئة. |
Snot-man'i yenmeye çalıştığında başına kötü şeyler gelir. | Open Subtitles | تحدث أمور سيئة عندما تحاول التغلب على سنويتمان |
kötü şeyler olursa insanların ilgisi tekrardan artar. | Open Subtitles | عندما يبدأ الناس بالإهتمام أمور سيئة تحصل |
Kötü insanlara kötü şeyler yapmak bize iyi hissettirir. | Open Subtitles | إن فعل أمور سيئة بأناس سيئين يشعرنا بمتعة ما |
Kamerayı ölü noktaya çevirdiğinde kötü şeyler olur. Söylemeyecek misin? | Open Subtitles | أمور سيئة تحصل عند إبطال الكاميرات الأمنية |
Küçülüp onu tekrar eski haline getirebilirim ama daha önemlisi o dengesiz parçacıkları kontrol altına almalıyız yoksa kötü şeyler olacak. | Open Subtitles | أستطيع أن أتقلص وأعيده الى حجمه الطبيعي، لكن الأهم من ذلك، علينا احتواء الجزيئات غير المستقرة أو ستحدث أمور سيئة. |
Haklıydı. Seks yaptığında kötü şeyler oluyor. | Open Subtitles | كان محقاً أمور سيئة تحدث عندما تمارسين الجنس |
Haftalardır söylüyorum, eğer bunu yaparsan kötü şeyler olacak. | Open Subtitles | كنت أقول هذا منذ أسابيع، إن فعلت هذا فستحصل أمور سيئة. |
Hikaye bize Kötü şeylerin olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أحصل الذي تستخدمه القصة لأقول أن تحدث أمور سيئة. ولكن... |