Tam da kadınlara kötü şeyler yapacak bir adam tipindesin. | Open Subtitles | أنتّ بالضبط ذلك النوع من الرجل الذي يفعل أمور فظيعة للمرأة |
Olaylar nasıl başlamışsa başlasın o keçiye kötü şeyler olmuş olması fikri aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | مهما كانت تلك القصّة الأولى، لا يسعني إلاّ أن أفكّر أنّ هناك أمور فظيعة حدثت لذلك الماعز. |
Hayatta başıma çok kötü şeyler geldi. | Open Subtitles | ثمّـة أمور فظيعة حَدثت لي في حياتي |
Kollarımın arasında yattı ve bana hıçkırarak korkunç şeyler anlattı. | Open Subtitles | لقد كان ينام بين ذراعي وهو ينتحب و قد قال لي أمور فظيعة |
korkunç şeyler ama onlarla yaşadım. | Open Subtitles | أمور فظيعة ولكنّها أمور سأتعايش وإيّاها |
Her gün monitörlerin güvenliğine sığınarak korkunç şeyler görmeye alıştım, ama bu... | Open Subtitles | لقد اعتدت على رؤية أمور فظيعة عبر شاشة حاسوبي كل يوم ولكن هذا... |
Def ol git buradan ve sakın geri dönme. kötü şeyler olacak burada. | Open Subtitles | اغرب من هنا ولا ترجع ستحدث أمور فظيعة |
Çok kötü şeyler yapar. İnsanları kullanır. | Open Subtitles | لقد فعل أمور فظيعة وهو يستغل الناس |
Çaresizlik insana kötü şeyler yaptırır. | Open Subtitles | يرغمك اليأس على فعل أمور فظيعة |
Ara sıra kötü şeyler oluyor. | TED | وتحدث عرضياً أمور فظيعة. |
- kötü şeyler olacak burada. - Ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | ستحدث أمور فظيعة - ماذا تفعلون؟ |
Çok kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | لقد ارتكبت أمور فظيعة |
korkunç şeyler yaşandıktan hemen sonra tüm o yerlere gitmek oldukça bunaltıcı olmalı, değil mi? | Open Subtitles | لا بد أنه شيء محبط لك أن تتواجد في كل تلك الأماكن مباشرةً بعد أن تحدث أمور فظيعة. لا بد أنّك رأيت الكثير من الأمور الفظيعة. |
Etrafımızda korkunç şeyler oluyordu. | Open Subtitles | أمور فظيعة كانت تحدث حولنا |
Bunu yapan her kimse, daha önce de korkunç şeyler yapmış olan korkunç bir adam olmalı. | Open Subtitles | ولديه سجل بفعل أمور فظيعة. |
- korkunç şeyler yaptım. | Open Subtitles | - فعلت أمور فظيعة .. |