Telafi edeceğin daha Önemli şeyler var. Derslerini pek takip etmediğini biliyorum. | Open Subtitles | لديك أمور مهمة لتعوضي عنها لقد فاتك الكثير في فترة الدراسة |
Sadece, bizim, benim aptal doğum günümden başka, yapmamız gereken daha Önemli şeyler var. | Open Subtitles | الأمر أنه لدينا أمور مهمة أكثر كي نفكر بها بدل يوم ميلادي السخيف يوم ميلادك مهم |
Özel, Önemli şeyler yapabileceğimi söylediler. | Open Subtitles | أخبروني بأنني أقوم بأمور مميزة, أمور مهمة |
Ne kadar güzel olursa olsun yoldan çıkmış bir İngiliz'i kovalamaktan çok daha önemli işleri var. | Open Subtitles | لديه أمور مهمة أخرى ليقلق بشأنها بدلاً من مطاردة إنكليزية ضالة مهما كانت جميلة |
Ne kadar güzel olursa olsun yoldan çıkmış bir İngiliz'i kovalamaktan çok daha önemli işleri var. | Open Subtitles | لديه أمور مهمة أخرى ليقلق بشأنها بدلاً من مطاردة إنكليزية ضالة مهما كانت جميلة |
Öldürülmeden yapabileceğimiz başka önemli işler de var. | Open Subtitles | هناك أمور مهمة أخرى يمكننا القيام بها لن تعرضنا للقتل. |
Büyük şeyler, Jack. Önemli şeyler. | Open Subtitles | أمور عظمى يا " جاك " , أمور مهمة |
Onunla görüşmem gereken, önemli konular var. | Open Subtitles | هناك أمور مهمة أود مناقشتها معه |
Bunlar günlük hayatımızdaki Önemli şeyler. | TED | هذه أمور مهمة في حياتنا اليومية. |
Konuşmamız gereken çok Önemli şeyler vardı. | Open Subtitles | هناك أمور مهمة للغاية علينا مناقشتها |
Konuşacak Önemli şeyler mi? | Open Subtitles | أمور مهمة لمناقشتها؟ |
Will, şu anda düşünmen gereken daha Önemli şeyler yok mu? | Open Subtitles | (ويل)... ألا يوجد هناك أمور مهمة من المفترض أن تفكّر فيها الآن ؟ |
Bunlar Önemli şeyler. | Open Subtitles | هذه أمور مهمة |
Hepsinin önemli işleri vardı. | Open Subtitles | جميعهم لديهم أمور مهمة ليفعلوها |
Çok meşgulüm. Yapmam gereken önemli işler var. | Open Subtitles | {\pos(186.9,251.134)}أنا مشغولة جداً، لدي أمور مهمة أقوم بها |
Büyük şeyler ima ediyordum. | Open Subtitles | .كنت أشير إلى أمور مهمة |
Hadi içelim. Bunlar çok önemli konular. | Open Subtitles | لنشرب، هذه أمور مهمة جداً |