Annem benim aslında mavi bir balon almamın daha iyi olacağını söyledi. | TED | قالت لي أمي أنها تعتقد أنني يجب حقًا أن آخذ بالونًا أزرق. |
Annem iki günlüğüne ayrılacağını söylediğinde, nerdeyse bayılıyordum. | Open Subtitles | عندما قالت أمي أنها ستتغيب ليومين أوشكت علي الموت |
Annem, başkandan daha çok para kazandığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أمي أنها تكسب مالاً أكثر من الرئيس إلى اللقاء أبي |
Babamı astıklarında bile, Annem ağlayamamıştı. | Open Subtitles | قالت أمي أنها لم تكن قادرة على البكاء حين شنقوا أبي |
Annem geleceğini söylemişti. Kola filan ister misin? | Open Subtitles | قالت أمي أنها قادمة هل تريد صودا أو أي شيء ؟ |
Annem şöyle derdi, hava öyle güneşli ve muhteşem ki Amerika'daki herkes orada yaşamak ister. | Open Subtitles | قالت أمي أنها كانت مشمسة و دافثة و أن كل من في أمريكا يريد الإنتقال إليها |
Annem yarın okula gelemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أمي أنها لن تتمكن من المجيء للمدرسة غداً |
Annem babamla beraber izlemeye gittiklerini söyledi ve eğer onun hatırladığı şey buysa, belki de ben de onu böyle hatırlamalıyım. | Open Subtitles | أخبرتني أمي أنها هي وأبي خرجا ذات يوم وشاهداه معاً إذا كانت هذهِ الأشياء التي تتذكره بها ربما هكذا عليّ أن أتذكره |
Annem bunun göstermelik bir hikâye olduğunu söyledi benim doğumum onun görünüşünü mahvetmemiş. | Open Subtitles | قالت أمي أنها كانت نوعاً من قصة للتستّر أنَّ إنجابي لم يخرّب مظهرها، لكنه |
Annem erişte den nefret ettiğini söyledi. O erişte den nefret ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أمي أنها تكره المكرونة قالت أنها تركهها |
Annem hakkında anlamanız gereken şey iyi kalpli biriydi. | Open Subtitles | ما يجب أن تعرفه عن أمي أنها امتلكت قلباً كبيراً |
Lena Duchannes kasabaya taşındığından beri. Annem akıl hastanesinden geldiğini duymuş. | Open Subtitles | منذ وصول لينا دوكاين للبلدة لقد سمعت أمي أنها كانت في مصحٍ عقلي |
Annem daha çok ortaokul için gerekli dedi. | Open Subtitles | تقول أمي أنها تعتبره أكثر من شيء المدارس المتوسطة. |
Annem Isobel'in ondan kurtulmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | تقول أمي أنها مستميتة في محاولة للتخلص منه |
Annem yaramaz çocukları yiyen kuduz hayvan sürüleri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قالت أمي أنها مجموعة حيوانات مسعورة الذين يأكلون الأولاد الغير مهذبين |
Annem sana nişanı bozman için para teklif ettiğini senin de kabul ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت لي أمي أنها عرضت عليكِ مالاً لفسخ الخطوبة. وأنكِ قبلتي ذلك. |
Annem dedi ki farklı yatakta yatmak için senin odana taşınmış . | Open Subtitles | قالت أمي أنها تحولت إلى غرفتك .لتنام على فراش مختلف |
Annem dün gece havasında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تقول أمي أنها كانت بارعة بالأمس |
Annem yeni televizyon aldığını söylemedi. | Open Subtitles | لم تقل أمي أنها ستشتري تلفازاً جديداً |
Annem de kaybolacağını söylemişti zaten. | Open Subtitles | كما قالت أمي أنها يجب أن تختفي |