bir anne ile oğlu sonsuz bir çöle doğru yolculuk ediyorlar. | TED | أمٌ وابنها يتجشمان مشقة رحلة عاثرة في فلاة. |
O diğer futbol annelerinin, yalnız bir anne olduklarını düşünmelerini istemiyor. | Open Subtitles | لاتريد من الأمهات الآخريات أن يعتقدوا أنّها أمٌ عزباء |
"Ama kızım için adaleti sağlarım çünkü ben bir anneyim." | Open Subtitles | وسأُعيدُ حق ابنتي لأنني أمٌ لعينة |
Sadece first lady değil aynı zamanda annesin de. | Open Subtitles | تذكري أنك اليوم لست السيدة الأولي ققط، بل أمٌ أيضاً. |
annesi, babası, doğum günleri olan birini. | Open Subtitles | شخص ما لديه أمٌ ، وأبٌ ، حفلات أعياد ميلاد |
Belki şartlardan dolayı... 10 yaşında bir kızım olduğundan, ölmek üzere olan bir annem olduğundan... belki beni sadece kovarlar. | Open Subtitles | رُبما بسببِ الظُروف لأنهُ لدي طِفلَة بعُمر 10 سنوات و لديَ أمٌ تحتضِر رُبما سيفصلوني فقَط |
Selam. Ben de evde kalıp annelik yapıyorum ve kariyerime yeni başlıyorum. | Open Subtitles | فأنا أمٌ ملازمة للبيت تبدأ الفصل الثاني من حياتها |
Kardeşin ona bakacağını söyledi. O iyi bir anne | Open Subtitles | اختكِ قالت أنها ستعتني به، وهي أمٌ صالحةٌ |
Olağanüstü bir kadın, harika bir anne kimse geleceği tahmin edemez ama bu hiçbir şekilde mümkün değil. | Open Subtitles | إنّها إمرأة رائعة، أمٌ عظيمة، ولا أحدُ يمكنه التنبأ بالمُستقبل. لكن قطعاً لا. |
Tarih öncesi mağaralarda bir anne saçı başı dağınık bir çocuğa ateş başında fasulye veriyor. | Open Subtitles | أمٌ تشرع بكهوف قبل التاريخ تقدّم الفاصولياء لفتىً أشعث صغير بجانب النار. |
Bir kurt adamın insan bir anne tarafından yetiştirilebileceğinin canlı bir kanıtıyım. | Open Subtitles | أعني , أنني مثال حي أن المُستذئِب يستطيع التربية من قبل أمٌ طبيعية |
- Ve tahmin ediyorum çocuğunuz, kötü bir anne olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | وأظن أن كثيراتِ منكنّ يعتقدن أنني أمٌ سيئةٌ |
Bekar bir anneyim. | TED | أنا أمٌ عزباء. |
Ben doğuştan anneyim. | Open Subtitles | أنا أمٌ بالفطرة |
İyi ki bekar bir anneyim. | Open Subtitles | أنا أمٌ وحيدة و سعيدة جداً |
Uydurma değildi. Harika bir annesin. | Open Subtitles | لم يكن كلاماً فارغاً أنت حقاً أمٌ صالحة |
Harika bir annesin. | Open Subtitles | فأنتي أمٌ عظيمة |
Mükkemel bir annesin... | Open Subtitles | أنتِ أمٌ مثالية |
Bunlar benim gayrimeşru çocuklarım. Hepsinin de annesi farklı. | Open Subtitles | هؤلاءٍ هم أبنائي الغير شرعيين كلٌ منهم لديهِ أمٌ مختلفة. |
Hep annesi, babası ya da karısı... ya da bir doktorun onlara, | Open Subtitles | أنا دائما أقراء عن الرجال الاعظماء الذي لدية أمٌ أو أبٌ أو زوجة |
Aslında benim annem barış yanlısı. | Open Subtitles | حقيقة، كانت أمي أمٌ أخرى للسلام. |
O minik kıza öyle güzel annelik yapıyor ki. | Open Subtitles | وهيَ أمٌ رائعة لتلك الفتاة الصغيرة |
Olur da evde kalır, duşunu alır ve beş kutsanmış saniyeyi kendine ayırırsan o zaman anında kötü anneliğe dönersin. | Open Subtitles | ولكنّك إذا آثرتِ البقاء في المنزل وأخذتِ حماماً وأخذتِ خمس ثوان مباركة مع نفسك، إذن، ستغدين مرّة أخرى أمٌ سيئة. |