"أمِّكَ" - Traduction Arabe en Turc

    • Annenin
        
    • annene
        
    • Annenle
        
    • anneni
        
    • annenden
        
    • annen
        
    • annenizden
        
    Annenin yüzüne bakıp "Hoşça kal, zehirli yaratık. Open Subtitles أَعْرفُ كَمْ بشدّة هو أَنْ يَنْظرَ في الوجهِ والرأي أمِّكَ:
    Annenin gözleri üzerine yemin ettin, David Copperfield'i seyretmeye geldik! Open Subtitles أقسمتَ لي على عيونِ أمِّكَ نحن هنا لنَرى ديفيد
    Çok yakında olacağım ve annene daha saygılı davranmanı istiyorum. Open Subtitles سَأكُونُ صحيحَ خارج هنا. أُريدُك لِكي تَكُونَ مُحترمَ إلى أمِّكَ.
    annene yanlış yapan birini, öldürmekten daha iyi bir yol var mıdır? Open Subtitles الذي يُحسّنُ أوضاع الطريقَ لحِماية أمِّكَ مِنْ لقَتْل الرجلِ الذي مَعْمُول خاطئها؟
    Benim taburemde oturuyorsun ve dün gece Annenle seviştim. Open Subtitles أنت في مقعدِي وأنا مارستُ الجنس مَع أمِّكَ ليلة أمس
    O kadar alçaldı ki, karısına anneni aratıp yalan söyletti. Open Subtitles لذا يَنحني لذا المستوى الواطئ، كَانَ عِنْدَهُ زوجتُه إكذبْ إلى أمِّكَ.
    Doğduğun gece gerçek annenden kaçırıldın. Open Subtitles لقد أُخِذتَ مِنْ أمِّكَ الحقيقيةِ في ليلةِ ولادتك
    annen sana kapıyı çalmayı öğretmedi mi? Open Subtitles أمِّكَ لَمْ تُعلّمُك اذاي تخبط علي الباب؟
    Çünkü Annenin bundan nefret etmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Open Subtitles لأنني كُنْتُ التَطَلُّع إلى كَمْ أمِّكَ يَكْرهُه.
    Bana Annenin arkadaşlarıyla sıkıcı bir parti olacak diye gelme dedin. Open Subtitles أخبرتَ بأنّ ني أَنْ لا أَجيءَ لأن هذا فقط سَيصْبَحُ بَعْض الحزبِ المملِّ مَع أصدقاءِ أمِّكَ.
    Affedersin, Annenin o aptalca Noel mektubunu yollaması canımı sıktı. Open Subtitles آسف. أَنا آسفُ. هو فقط بأنّ أمِّكَ يَبْعثُ
    o yüzden buraya gelmeleri iyi oldu. Annenin evi herkese rağmen kendini yalnız hissediyordu. Open Subtitles البيت كَانَ يَبْدو فارغ مَع كُلّ شخصِ في أمِّكَ.
    annene ve uçak biletlerine çok sinirlenmişsin. Open Subtitles أنت غاضب جداً مَع أمِّكَ وتذاكر شركةَ الطيران.
    Belkide bu kadını sormaya, annene birlikte gitmeliyiz. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنت يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ مَعنا لرُؤية أمِّكَ. إسألْها حول هذه الإمرأةِ؟
    Yalnız kalmalıyım, annene git. Open Subtitles أنا مِنْ الضروري أَنْ أكُونَ لوحده، إذهبْ إلى أمِّكَ.
    Her neyse, ceketi bir tür bağış piyangosunda kazanmış annene vermişti. Open Subtitles على أية حال، رَبحَ السترةَ في بَعْض البيع باليانصيبِ الخيريِ. أعطاَه إلى أمِّكَ.
    Annenle ayrıldıklarında, Senin velayetin için bu kadar tartışmışlarmıydı? Open Subtitles عندما إنفصل عن أمِّكَ هل تعاركوا على حضانتك؟
    Annenle henüz konuşmadık ama anladığımız kadarıyla avukatı öyle söylüyor. Open Subtitles نحن مَا تَكلّمنَا مع أمِّكَ لحد الآن، لَكنَّنا إفهمْه يُقتَرحُ مِن قِبل مُحاميها.
    Annenle çıkmak ona büyük bir iyilik olabilir. Open Subtitles موعد مع أمِّكَ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ a إحسان كبير إليه.
    Eric, git anneni dinle. Open Subtitles إيريك، يَذْهبُ يَستمعَ إلى أمِّكَ. لماذا ي؟
    İyileştiğinde, babam, anneni bulman için sana yardım edecek. Open Subtitles عندما أنت قوي، أبي سَيُساعدُك على العثور على أمِّكَ.
    Bana annenden bahset. Open Subtitles أخبرْني عن أمِّكَ. حول عائلتِكَ الكاملةِ.
    Bu şekilde annen aptal dikiş odasını geri alır. Open Subtitles على الأقل بهذة الطريقِ أمِّكَ ستستعيد غرفةِ خياطتها الغبية.
    Efendim her ne kadar aklımdan geçse de bu hediye annenizden. Open Subtitles السيد، بينما الفكر خَطرَ في ذهني، هذه الهديةِ كَانتْ في الحقيقة أرسلَ مِن قِبل أمِّكَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus