Vücuda güç veren damar sistemi enerji dağıtan petrol ve gaz Boru hatları | TED | الأوعية الدموية التي تغذي الجسم هي خطوط أنابيب النفط والغاز وشبكات الكهرباء، |
Boru hatları, deniz yolları, onların kaynakları yeniden yapılanmayı finanse eder. | Open Subtitles | خطوط أنابيب النفط والممرات البحرية ومواردهم ستمول إعادة الإعمار |
Tehdit, Boru hattı planlarınız yüzünden olmalı. | Open Subtitles | التهديدات لها علاقة لخططك حول خطوط أنابيب النفط |
Ve silahlı kuvvetlerimiz, uzak-yer-istan daki Boru hatlarına bekçilik yapmaktan mutsuzluk duyuyorsa, ve silahlı kuvvetlere katılmalarının asıl sebebi amerikan vatandaşlarını korumak ise | TED | و قد يضطرب الجيش في بلادنا لانه سيضطر لحمايه أنابيب النفط في مختلف بلاد العالم. بعكس ما تعهدوا عليه في بداية خدمتهم ألا وهو حماية المواطنين الأمريكين |
Petrol Boru hattını Perulu bir şirket olan IGH'ye vereceğinden bahsettiği konuşması. | Open Subtitles | انه سيمنح حق الإستخدام لخط أنابيب النفط للشركة البيروية (اي جي إتش)ـ |
Boru hattımızın kontrolunu alacağız. | Open Subtitles | نحن سنتحكم بخط أنابيب النفط,خاصتنا |
Boru hattının detaylarını biliyordu. | Open Subtitles | لقد أجرى مهمات لخط أنابيب النفط لا... |
Lütfen Bay Gerhardt'a petrol Boru hattımızın kontrolünü geri vermesini söyleyin. | Open Subtitles | (أرجوك ، أخبر السيد (غيرهارت ليعيد التحكم في أنابيب النفط الخاصة بنا |
O altı kişinin hepsi Boru hattının engellenmesi için elinden geleni yapmış. | Open Subtitles | جميع الستة أشخاص فعلوا ما يستطيعوا من أجل ايقاف موكلتك عن الحصول على أنابيب النفط ! |
- Petrol Boru hattı inşası. | Open Subtitles | لبناء خط أنابيب النفط. |