İnsanları aya gönderiyoruz, bizimle konuşabilen ya da radyo kanallarını sadece sevdiğimiz müzikleri çalması için düzenleyebilen telefonlar yapıyoruz. | TED | نُرسل أناسًا إلى القمر أونجعل هواتفنا تتحدث إلينا أو نخصص محطات إذاعية تستطيع أن تعزف الموسيقى التي نحبها فقط |
Çok büyük, detaylı resimler yapıyorum, yani insanları böyle çiziyorum. | TED | أرسم صورًا رمزيّة كبيرة، مما يعني أنني أرسم أناسًا. كهذه. |
20. yüzyılda oluşturduğumuz iş alım sistemleri başarısız oluyor ve inanılmaz potansiyele sahip insanları kaçırmamıze sebep oluyor. | TED | أنظمة توظيف القرن 20 فاشلة وتفوّت على الشركات أناسًا بإمكانات لا تصدق. |
İnsanların, erdemli olması için imkan istediklerini düşünüyorum. | TED | أعتقد أن الناس يريدون أن تتاح لهم الفرصة ليصبحوا أناسًا شرفاء. |
Senin yaptıklarından çok daha azı için çok, çok fazla insanı öldürdüm. | Open Subtitles | قتلت أناسًا كُثُر بسبب أفعال أهون بكثير مما فعلتِ. |
Ölen o kadar kişiyi gördüğnüde zamanla daha az acıtacağını düşüyorsun, | Open Subtitles | لظننت أن كلّ مرّة رأيت أناسًا يموتون، تُبلّد من قلبي |
Yeni insanlarla tanıştığınızda dilinize sahip çıkın. Böylesi daha dramatik. | Open Subtitles | حين نقابل أناسًا جُدد، مُدّا حرف السين، فهذا يكون أكثر دراميّة. |
Ama içlerinde başka bir şey olan insanları da gördüm. | TED | ولكني رأيت أناسًا آخرين يعتريهم شيء آخر. |
Nasıl sizinle hiçbir ilgisi olmayan insanları öldürebiliyorsun? teslim olduğunu düşünürsek. | Open Subtitles | أنّى لكَ تقتل أناسًا لا يعادونك في شيء؟ تبدو عدائيًّا جدًّا بالنسبة لكونكَ استسلمت توًّا. |
Tehlikeli insanları tedavi ediyorum. İşimin bir cilvesi. | Open Subtitles | أعالج أناسًا خطرين، ذاك مِن مخاطر المهنة |
Tehlikeli olduğunu ve insanları öldürdüğünü söylüyorlar. | Open Subtitles | ،إنهم يقولون أنك تمثل خطرًا لأنك قتلت أناسًا |
Bunu seveceksin. Korumaya ihtiyacı olan insanları ilgilendiriyor. | Open Subtitles | ستحبّ هذا الجميل، فإنّه يتضمّن أناسًا بحاجة للحماية |
O insanları öldürdü çünkü ben onu bu hale getirdim. | Open Subtitles | لقد قتلت أناسًا - لأني فعلت هذا لها, حسنًا؟ - |
Tüm bu insanları buraya gelmeleri için ikna etmeniz konusunda nasıl hissediyorsunuz? | Open Subtitles | ما شعورك وقد ألهمتَ أناسًا كُثُر للخروج إلى هنا اليوم؟ |
Bir taş nasıl ruh göçü yaşayan çığlık çığlığa insanları görmeni sağlıyor? | Open Subtitles | لذا ما علاقة حجر يريك أناسًا يصرخون بالإحياء؟ |
İnsanların sokakta yaşayanlara saldırdığını duyardım ama bunlar genelde sadizm meraklıları olurdu. | Open Subtitles | قضيّة غريبة سمعتُ من قبل أناسًا يُهاجمون المارّة لكنها في العادة نزعة سادية مُراهِقة |
Kitleleri etki altına alamadan önce 2000 yıl boyunca binlerce farklı insanların kanını içerek yeteneklerini geliştirmeden önce onu alt etmiştim. | Open Subtitles | ذلك كان قبلما يُذهن أناسًا كُثُر. وقبل ألفيّ عام من امتصاصه قطرات دماء آلاف البشر. ذلك سمح له بشحذ مهاراته. |
Bir sürü iyi insanı alıp onların karanlık, ruhsuz, neredeyse insan dışı bir şeye dönüştüğünü gördüm. | Open Subtitles | شهدته يغوي أناسًا صالحين ويحوّلهم للظلام والقسوة، يجعلهم شبه وحوش. |
İncilden fırlama gibi oldu buradan çıktığımda destansı ve geniş kapsamlı bir şekilde bir sürü kişiyi öldüreceğim için uygun da oldu. | Open Subtitles | كم هذا التصوّر إنجيليّ وملائم، بأنّي على الأرجح سأقتل أناسًا كثيرين على نحوٍ ملحميّ وشامل حالما أخرج من هنا. |
Dinle, dün bizi öldürmeye çalışan insanlarla... bugün aynı sofraya oturmayacağız. | Open Subtitles | أنصتي، لن نعايش اليوم أناسًا حاولوا قتلنا البارحة. |
Bu onu öldürebilecek tek şey, yani savaş açar. birilerini öldürür. | Open Subtitles | إنّه الشيء الوحيد الكفيل بقتله، لذا فإنّه سيشن حربًا ويقتل أناسًا. |
Bankalar benimki gibi semtlerde yaşayan insanlara kredi vermezdi. | TED | لم تُقرض البنوك أناسًا يعيشون في حيٍ كحيّي. |
İyi insanlardı. Hepsi de. | Open Subtitles | -كانوا أناسًا طيّبين، جميعهم . |