Seninle ilgilenen iyi insanlarla olmak istemiyor musun? | Open Subtitles | أليس أفضل أن تكون مع أناس طيبين يهتمون بك؟ |
Evrak işlerini değiştirmek neredeyse imkânsız ama iyi insanlarla bilikte olduğuna eminim. | Open Subtitles | تبديل الأوراق أمر شبه مستحيل، لكني متأكدة أنها مع أناس طيبين |
Daha önce de iyi insanlarla beraber oldum. | Open Subtitles | كنت مع أناس طيبين قبلاً |
Şimdi, Lucas ve Nathan gerçekten çok iyi insanlar, adamım, ama bize güvenmek zorundasın ulaşmak istediğin yere varman için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı bilmen lazım. | Open Subtitles | الان لوكاس وناثان انهم أناس طيبين ولكن يجيب عليك ان تثق بهم ويجب ان تعلم اننا سنفعل اي شئ مهما كلفنا |
Gardiyan'ın teklifini kabul edecek kadar çaresiz olan iyi insanlar. | Open Subtitles | هناك أناس طيبين ، يائسين بما يكفى للقبولبعرضالحارس. |
Ben sadece birbirini önemseyen burada ki iyi insanlar ile birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط سعيدة لوجودي برفقة أناس طيبين يهتمون لأجل بعضهم البعض |
Çünkü ailem ne kadar tembel olsa da iyi insanlar tarafından büyütülmemin daha iyi olduğunu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | لأنه جعلني أدرك بانه على الرغم ان والداي كانوا نوعا ما كسالى، انا أفضل حالا لأنني تربيت من قبل أناس طيبين |
Yani komplolar ile ilgili hikayeler duyduğunuzda veya iyi insanlar bile birlikte komplo teorisi üretirken, filmlerde izlediğiniz gibi, bu bile şüpheci olmak için bir sebeptir. | TED | لذا عندما تسمعُ قصصًا عن المكائد، أو حتى عن أناس طيبين يخططون معًا، كما لو أنك تشاهد أفلامًا، ويكون هذا سببًا لتتوخى الحذر مجددًا. |