Masum olmadığımın farkındayım ama ne uğruna savaştığımı hiçbir zaman unutmadım. | Open Subtitles | أعرف أنني ليست بريئة، ولكني لم تغب ما كنت أناضل ل. |
Gerçekten bilinçli olduğum zamanlar Tanrı namına savaştığımı söyledim durdum kendime. | Open Subtitles | قلت لنفسي وأنا أناضل فى حرب الله عندما كان حقا مهمتى. |
Ben, bu memleket için savaştığımı düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت دائما أفكر بأني أناضل من أجل هذا البلد |
Ben yuvam için savaşıyorum. Oradan kaçmak zorunda bırakılan vampirlerin itibarı için. | Open Subtitles | إنّي أناضل لأجل دياري، لكرامة مصّاصي الدماء الذين أبيدوا هناك. |
Kliniğimin, orada çalışan herkesin adını korumak için savaşıyorum. | Open Subtitles | بل أناضل من أجل الحفاظ على سمعتي، عيادتي، كل الناس الذين أوظفهم هُناك. |
Bütün gün yanına gelmek için ölüyordum. | Open Subtitles | كنت أناضل لأعود إليكِ طوال اليوم |
Bak, günlerdir bununla mücadele ediyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انظري، كنت أناضل هذه الأيام، حسناً؟ |
Sana bu şehir için ve yuvamız için savaştığımı söylemiştim. | Open Subtitles | وأخبرتكم أنّي أناضل لأجل هذه المدينة، لأجل وطننا |
Öbür türlü, ne için savaştığımı bilemem. | Open Subtitles | وإلا، فأنا لا أدري لأية غاية أناضل. |
Bana daha önce ne uğruna savaştığımı sormuştun. | Open Subtitles | سألتموني ذات مرّة عمّا أناضل في سبيله |
Ama doğruyu söylemek gerekirse, savaşıyorum. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة، أنا أناضل |
Bütün gün yanına gelmek için ölüyordum. | Open Subtitles | كنت أناضل لأعود إليكِ طوال اليوم |
- Hayır, ben kendi haklarım için mücadele ediyorum çünkü herkesin Scotty'le gerçek bir | Open Subtitles | -كلا ، أنا أناضل من أجل حقي لأنني سئمت و تعبت لكون الجميع يعتقد |
Her gün şu kelimeyle mücadele ediyorum: | Open Subtitles | إنني أناضل كل يوم مع هذه الكلمة بالذات... |
Burada gerçekten mücadele ediyorum. | Open Subtitles | أنا أناضل بحق هنا |