Müsait olmadığım için özür dilerim iyi bir kardeş olmadığım için de. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي لم أكن متاحة ولأني لم أكن أختًا مطيعة |
Bu akşam üstü seni içeri davet etmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي لم أدعوك هذه الظهيرة |
İnatçılık yaptığım için özür dilerim. | Open Subtitles | و أنا آسفة لأنّي كنت عنيدة جدّاً |
Ve geçen sene sana "Yaşı tutmayan kaşar" filan dediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | و أنا آسفة لأنّي العام الماضي دعوتكِ بالساقطة القاصر، الخ. |
Evini liberal bir cennete çevirdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي حولت منزلك إلى جنة ليبيرالية |
Seni kovduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي طردتك. |
Homer, ölmüşüm gibi davranmak zorunda olduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | (هومر)، أنا آسفة لأنّي أدعيت الموت |
Heather, daha önce anlatmadığım için özür dilerim... Hayır. Nasıl... | Open Subtitles | -هيذر) أنا آسفة لأنّي لم أخبرك مسبقًا) ... |
Söylemediğim için üzgünüm sadece iyi davranmanın tadını çıkarıyordum. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي لم أخبرك... أنا فقط كنتُ أستمتعُ لكونكَ لطيفاً جداً معي. |
Herkesi korkuttuğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي أرعبتكم. |