Nakil ameliyatından çıkıp bana dikiş atmak zorunda kaldığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ إضطررتي لمغادرة عملية الزرع لكي تغرزي جرحي |
Sıradan dertlerle büyüme fırsatı bulamadığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ لم تستطيعي أن تكبري بجميع الأشياء العادية |
O halimi görmek zorunda kaldığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ أضطررتي لرؤية ذلك. |
Sevgili Mai, bu şekilde öğrenmen gerektiği için üzgünüm ama ben gidiyorum. | Open Subtitles | عزيزتي ماي أنا آسف لأنكِ ستكتشفين الأمر بهذه الطريقة و لكني مغادر |
Bunu onaylamadığınız için üzgünüm ama kararım kesin. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ لا توافقينني الرأي، ولكن قراري نهائي. |
Bunu yanlış anladığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ أخطأتي فهم هذا |
Bak, Donna, bilgin olsun çapraz ateşin ortasında kaldığın için özür dilerim. | Open Subtitles | ،دونا)، لعلمكِ فقط) أنا آسف لأنكِ علقتِ في مرمى النيران |
Sorunun olduğu için üzgünüm. Ama beni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ لديكِ مشكلة ولكن هذه المشكلة ليست مشكلتي |
Bunu duyduğun için üzgünüm, tam araştırma yapıyordum, sonra biri birşey yazdı. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ سمعتِ ذلك، لقدكنتُ... لقد كنتُ أبحث في ملكياتنا، ،وشخصٌماقالشيئًاما... |
Orada olup bunu göremediğin için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ لم تكوني هناك لمشاهدتها |
Yaralandığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ تأذيتِ |