| - Daha önce söyleyemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أستطع إخباركم بها، عاجلا |
| Doğru düzgün bir veda etme şansı bulamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أحصل على فرصة مناسبه لأقول لك وداعا |
| Senin için orada olmadığım için üzgünüm seni koruyamadığım için... | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أكن حاضرا من أجلك، وأحميك.. |
| Seni arayıp Ellen hakkında birşey söylemediğim için üzgünüm, ama Düşündüm ki senin için bir mahsuru olmaz ve şükran günü için bir arkadaş istedim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم يدع واقول لكم عن إلين، لكنني أحسب كنت لا تمانع وأردت بعض شركة للعطلة. |
| Baba, annemin cenazesine gelemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | يا أبي، أنا آسف لأني لم يكن هناك لحضور جنازة أمي. |
| Hemen aramadığım için üzgünüm dedektif, ama posta kutumu her gün açmıyorum. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم تدع يا رفاق عاجلا ، المباحث ، ولكني لا تفتح... بريدي كل يوم. |
| Bunu bu kadar geç söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أظهر هذا كثيراً مؤخراً |
| Bugün yanında olamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم يكن هناك لك هذه الليلة. |
| Daha fazla yardım edemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أساعد كثيراً |
| Seni koruyamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أحميك |
| Seni kurtaramadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أستطع إنقاذك |
| Sana güvenmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أثق بك |
| Elimden bir şey gelmediği için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أستطع فعل شيء |
| Seni de öldürmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أقتلك، أيضاً |
| Senden şüphelendiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أثق بك. |
| İletişim halinde olmadığım için üzgünüm | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم اكن على تواصل |
| Stan konusunda arka çıkamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أساندك بأمر (ستان) |