Değeri var mı bilmem ama karımın atalarının çektirdikleri için üzgünüm. | Open Subtitles | مهما كلّف الأمر , أنا آسف لما جعلك أسلاف زوجتي تعانيه |
Hayatını değiştirecek olan Brad Honeycutt'la el sıkışma tecrübesini kaçırdığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لما فاتك في تجربة تغيير الحياه في مصافحة براد هونيكات |
Bak, bu akşamki yanlış anlaşılma için üzgünüm. | Open Subtitles | إنظر ، أنا آسف لما حدث الليلة من سوء الفهم |
O yüzden sen ve ailenle ilgili söylediklerim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لما قلت من ديك ولدى الاتحاد الماليزي ي القراءة. |
Bugün olanlar için özür dilerim. İnsan gibi davranılmaya alışık değilim de. | Open Subtitles | أنا آسف لما حصل سابقاً لست معتاداً على معاملتي ككائن بشريِّ |
Bak, kız arkadaşınla olanlar için çok üzgünüm, gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | انظر، أنا آسف لما حدث مع خليلتك، أنا حقاً كذلك |
Tromboz hastası konusunda üzüldüm. | Open Subtitles | أنا آسف لما حدث مَع مريضِ التخثّرَ |
Hey, yukarda olanlardan dolayı özür dilerim. - Merhaba. - Merhaba. | Open Subtitles | أنا آسف لما حدث هناك للتو قهوة ؟ |
Yaptıklarım için üzgünüm. Artık daha fazla yarış kaybetmene neden olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا آسف لما حدث لا أريد أن أتسبب في خسارتك لأي سباق آخر |
Hastan için üzgünüm. Daha erken gelseydik kalbi alabilirdik. | Open Subtitles | ــ أنا آسف لما حصل لمريضك ــ حسناً , ربّما لو أتينا إلى هُنا في وقت مبكّر لما حصل هذا |
Frank dedi ki ''Olanlar için üzgünüm, ama 11 Eylül'de öldürülen tüm insanlar için de üzgünüm.'' | TED | قال فرانك، أنا آسف لما حدث، ولكن أنا أيضاً آسف من أجل كل الناس الذين قتلوا فى الحادي عشر من سبتمبر." |
Evet bayan, bacaklarınız için üzgünüm. | Open Subtitles | نعم، يا سيدتي أنا آسف لما حدث لساقيك |
- Yaptığım şey için üzgünüm. - Davranışlarının sonuçları var Clark. | Open Subtitles | أنا آسف لما فعلته - أفعالك لها عواقب كلارك - |
Pekala, bak. Trinoski için üzgünüm ama görevi iptal etmek bir seçenek değil. | Open Subtitles | (حسناً، أنا آسف لما حدث لـ (ترونيسكي ولكن الغاء هذه المهمة ليس خيار |
Dün için üzgünüm. | Open Subtitles | وأنا كذلك أنا آسف لما حدث بالأمس |
Hepsi bu. Bak, bu gün için özür dilerim. Ben... | Open Subtitles | انظري ، أنا آسف لما حدث اليوم أنا لست غاضباً إن كان ذلك سبب هذا |
- Bu sabah için özür dilerim. - Tamam, sorun değil. | Open Subtitles | أنا آسف لما حدث هذا الصباح حسناً ، شكراً |
Biraz önce annene söylediğim şeyler için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لما سمعتِ أثناء حديثي مع والدتك |
Yapmak zorunda kaldığımız şeyler için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لما كان علينا القيام به.. |
- Bunun için çok üzgünüm, efendim. - Sorun değil. | Open Subtitles | أنا آسف لما حدث حسنا كل شىء على ما يرام |
Olanlar için çok üzgünüm ama, hiçbiri benim hatam değil! | Open Subtitles | اسمع أنا آسف لما يحدث هذا ليس خطأى |
Chloe, Daily Planet'teki arkadaşına olanlara üzüldüm. | Open Subtitles | كلوي أنا آسف لما حدث "لصديقك في " الكوكب اليومي |
Orada olanlardan dolayı özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لما حصل سابقاً |