O günden beri kendimi bir konuda sürekli ikna etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | و منذ هذا الحادث و أنا أحاول إقناع نفسي بشيء واحد مراراً و تكراراً |
Doyce'u fabrikayı genişletmeye ikna etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إقناع "دويس" بتوسيع المصنع. |
Çinlileri ikna etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إقناع الصينيين |
Türkiye'de bir yel değirmeni çiftliği yapmak için teklif verdik, lokomotif bölümünü satmak için kurulu ikna etmeye çalışıyorum ve Kenneth gerçekten çok zorluyor | Open Subtitles | نحن نخطط على بناء محطة طاقة هوائية في "تركيا"، أنا أحاول إقناع المُجتمعين على بيع القسم المُتحرك، و(كينيث) بدت وكأنها "عصاة بداخل طين" |