| Öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الذين يحاولون إغواء .كل امرأة يلتقون بها .أوه ، أنا أعرف أنك كذلك |
| Bak, olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum... ama hemen tekrar gençlik formülü üzerinde çalışmaya başlayabiliriz-- | Open Subtitles | انظر , أنا أعرف أنك مستاء بشأن ما حدث ولكننا نستطيع العودة للعمل على صيغة الشباب |
| En büyük fantezinin her zaman için ménage à trois olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكن أنا أريد أن أعوضك أنا أعرف أنك تحب الجنس الثلاثي |
| Buraya sadece tatil için gelmediğini biliyordum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعرف أنك لم تكن هنا وكيف كان ذلك مرة أخرى؟ فقط لقضاء عطلة عيد الميلاد، يا صديقي |
| Kendini iyi hissetmediğini biliyorum ama saç iğnesi hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تشعر بدوخة ولكن يجب أن نتحدث عن الدبوس |
| - İyi dans ettiğini biliyorum. - Hayır, dans etmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك راقص جيد لا, أنا لا أريد الرقص حقا |
| İstediğiniz zaman ne kadar yardımcı olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك يمكنك أن تقدمى مساعده أكثر عندما تحاولين |
| Senin kavanozkafa olduğunu biliyorum ya, bana yeter. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك أحمق و هذا كل ما أريد أن أعرفه |
| Hadi ama, 72, sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف عما تتحدث هيا يا 72 أنا أعرف أنك أنت |
| Bak, yorgun olduğunu biliyorum, ama bu çok önemli. | Open Subtitles | أنظر ، أنا أعرف أنك متعب و لكن هذا مهم جدا |
| Spooky. Orada olduğunu biliyorum. Sen hep oradasındır. | Open Subtitles | سبوكي أنا أعرف أنك موجود أنت دائما موجود |
| Protokolü çiğnediğim için bana kızgın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك منزعج لأنني خالفت البروتوكول |
| Niyetinin iyi olduğunu biliyorum ama evlenmek sorunlarımızı çözmez. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك قصدت خيرا لكن الزواج لن يحل مشاكلنا |
| Sakin ol, senin iyi olduğunu biliyorum ama bu FBI işi ve olanlardan sonra şansa bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك صادق لكن بسبب ما حصل من الأف بي آي وأشياء أخرى فأنا لن أخاطر أبداً |
| Dragon Con için Han Solo kostümü. Star Wars hayranı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | زي هان سولو من خادع التنين أنا أعرف أنك معجب بالحروب |
| Kızgın olduğunu biliyorum ama seçeneklerini düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك غاضب ولكن يجب عليك التفكير فى خياراتك |
| Bu olaya duyduğun ilginin sunduğun tekliften çok daha yüksek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك مهتمة ومتحمسة للحصول على هذا المقطع ، وعليكِ أن تدفعي مبلغ أعلى للحصول عليه |
| Alison, yapmak zorunda olduğun bir işin olduğunu biliyorum... ama bu bir kanıt. | Open Subtitles | أنظرى،يا أليسون، أنا أعرف أنك لديك عمل لتديريه، لكن هذه أدلة. |
| Siyahları sevmediğini biliyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك لا تحب اللون الأسود الناس. هل هي عنصرية. |
| Deli olduğumu düşüneceksiniz biliyorum ama yarım saat sonra dolunay çıkacak ve ben bir kurt adama dönüşeceğim. | Open Subtitles | .. أنا أعرف أنك ستظن أنني مجنون , ولكن بعد نصف ساعة القمر سيكتمل وسأتحول إلي ذئب |
| Onu terk ettiğini biliyorum, fakat bu kadar mı ondan nefret ediyorsun? | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تمقتها, ولكن هل أنت حقاَ تكرها كل هذا القدر؟ |
| Bol şans. Otwani ile arkadaş olduğunuzu biliyorum ama-- | Open Subtitles | حظا سعيدا أنا أعرف أنك صديق لعطواني لكنه 000 |
| Beni becermeyi düşündüğün zaman ki düşündüğünü biliyorum bunu nasıl hayal ediyorsun, doktor? | Open Subtitles | عندما تفكر في ممارسة الجنس معي و أنا أعرف أنك تفعل كيف تتصوره ؟ |