Biliyor musun, Normalde kötü şeyler söylemem. | Open Subtitles | أتعلمين ، أنا عادةً لا أقول كلماتٍ تجرح المشاعر |
Normalde burada olduğumda duyuyorum anlıyor musun? | Open Subtitles | أنا عادةً أكون فوقه عندما أسمع الإزعاج أتعلم ما أعني ؟ |
Normalde yabancılara fal bakmam ama sen çamaşırcıyı tanıdığın için... | Open Subtitles | أنا عادةً لا أكشف عن حظوظ الغرباء لكن بما أنك تعرفين ...صاحب متجر الملابس الداخلية |
Ben genellikle birisi çıkıp da "bu yemeğin gerisi ne yapacağız" dediğinde devreye giriyorum. | Open Subtitles | أنا عادةً أنطق عندما يقول شخص ما ماذا ستفعل بحق الجحيم ببقية هذا الطعام؟ |
Evet, güzel, Ben genellikle müziğin sizi alıp... Bir yerlere götürmesine izin vermeniz için ısrar ederim. | Open Subtitles | نعم, حسناً, أنا عادةً أصرّ على أن تتركي الموسيقى تأخذكِ إلى مكانٍ ما. |
Hey, Nick. Ben genellikle eğlenceliyim, değil mi? | Open Subtitles | مرحباً "نيك"، أنا عادةً مليء بالمرح، أليس كذلك؟ |
Tatlım, Normalde en büyük hayranın benim istersen bana eski kafalı de, ama bütün dünyanın önünde ailemi küçük düşüren filmlerden hoşlanmam. | Open Subtitles | عزيزتي، أنا عادةً معجبتك الأولى لكن... انعتيني بالمتخلفة... عادة لا أحب الأفلام التي تذلّ عائلتي أمام العالم |
Normalde suyun altında hiç bir şeye dokunmam. | Open Subtitles | أنا عادةً لا ألمس أيّ شيء تحت الماء |
-Aslında burada olurdum. Bu saatlerde evdeyim Normalde. | Open Subtitles | أنا عادةً ما أكون بالمنزل في هذه الساعة |
Normalde böyle şeyler yapmıyorum... | Open Subtitles | ...أنا فقط،أنا ...أنا عادةً لا أقوم بتلك الاشياء |
Normalde sigara içmem. | Open Subtitles | أنا عادةً لا أدخن |
Ben genellikle bir kediyi pataklarım. | Open Subtitles | أنا عادةً أضرب قطة |
Yani Ben genellikle... | Open Subtitles | لا أحد. أعني، أنا عادةً... |