Bakın, okula geri dönmeye çalışıyorum, araba bulamıyorum ve... burada sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | فأنا أحاول العودة إلى المدرسة ولكن تعطّلت حافلتي... وها أنا عالق هنا. |
Şimdi Bay Mutlu ile sıkışıp kaldım burda, sikilmiş bir kanepede uyuyorum.. | Open Subtitles | الآن أنا عالق مع العائلة السعيدة، أنام على أريكة لعينة |
İyi değilim. Her taraf polis kaynıyor. sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | أنا لست بخير , رجال الشرطة فى كل مكان أنا عالق |
William, rock ile hard rock arasındaki o ince çizgide sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | ويليام أنا عالق بين صخرة و أخرى بنفس القساوة هذا الصباح |
Para klipsi ve ehliyet demektir ki bir kedinin içinde mahsur kaldım! | Open Subtitles | مال بالإضافة إلى رخصة قيادة يساوي أنا عالق في قط إنه يريد اللعب |
Patron, elimde lânet bir mühürle iki sene boyunca bir departmanda tıkılı kaldım. | Open Subtitles | أيها الرئيس, أنا عالق بهذا القسم منذ سنتين. مع ختمٍ لعين في يدي. |
Yakalanmışın bir düzene, kaçmak ne mümkün | Open Subtitles | أنا عالق في قالب ولا أستطيع الهروب |
Geri dönmezsem o şey ailemi katledecek. Burada kapana kısıldım. | Open Subtitles | ذلك الشيء سيقتل عائلتي إذا لم أعود، أنا عالق هنا |
Ama şimdi sayende hayatımın kalını boyunca geleceği olmayan bir işte sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | والآن، بسببك أنتِ، أنا عالق في وظيفة بلا مغزى لبقية حياتي |
Bu evde sıkışıp kaldım. Merdivenleri kullanamıyorum. | Open Subtitles | أنا عالق في هذه الشقة لا أستطيع صعود أو هبوط السلالم |
sıkışıp kaldım ve elimden hiçbir şey gelmiyor. | Open Subtitles | أنا عالق في الهواء الآن ولايوجد أي شيء استطيع فعله حيال ذلك |
Evrenin sonundaki delikte aptal bir hurdalıkta sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق في الفجوة في نهاية الكون في ساحة خردة |
Kahramanım ile gelecekteki çocuklarımın annesi arasında sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق بين بطلي وبين الأمّ المستقبليّة لـ أبنائي. |
Şimdide yıkılmış elektrik hatları takla atmış tırlar, ve şehir merkezinde silah sesi ihbarları olurken danışmada sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | الآن أنا عالق في مكتب الإستعلامات بينما توجد خطوط طاقة ساقطة بالخارج وحادثة انشطرت فيها مقطورة إلى نصفين وبلاغات عن إطلاق نار بوسط المدينة. |
Fakat bu çöplüğün horozu sensin, yani sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | -لا يعجبني هذا مثل (جرانج), لكنك القائد لذا أنا عالق |
Para klipsi ve ehliyet demektir ki bir kedinin içinde mahsur kaldım! | Open Subtitles | مال بالإضافة إلى رخصة قيادة يساوي أنا عالق في قط إنه يريد اللعب |
Bir kedinin bedeninde mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق في جسد قط |
Issız bir adada mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق على جزيرة مهجورة |
Güçlerin ve kaygılarınla birlikte kafanda tıkılı kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق داخل عقلك مع قدرتك وتخوفاتك |
Bütün gün buraya tıkılı kaldım. Coralie ile de iş yaş. | Open Subtitles | أنا عالق هنا طوال اليوم لم أعثر على "كورالي" في أي مكان |
Yakalanmışın bir düzene, kaçmak ne mümkün | Open Subtitles | أنا عالق في قالب ولا أستطيع الهروب |
Jinekoloji canavarıyla, rahimlerin ortasında kapana kısıldım. | Open Subtitles | أنا عالق مع وحش طبيبة النساء في مهرجان الرحم |