Bütün sorulara cevap vermeye hazırım. Gizleyecek bir şeyim yok. Derdin ne? | Open Subtitles | أنا على إستعداد إجابة كافة الأسئلة، ما من شيء أخفيه، ما هي؟ |
Bütün sorulara cevap vermeye hazırım. Gizleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا على إستعداد إجابة كافة الأسئلة، ما من شيء أخفيه، ما هي؟ |
Şimdi, sizden hoşlandığım için şovunuza tam katkı sağlamaya hazırım ve yalnızca %51 hisse alacağım. | Open Subtitles | ، الآن ، لأني أحبك أنا على إستعداد أن أمول مسرحك كليا و أحصل على 51 بالمائة فقط |
Tamam, yüz yapılandırma için hazırım. | Open Subtitles | حسناً أنا على إستعداد لبدء إعادة تشكيل الوجه |
Ama şimdi, gerekirse hayatımı geri almak için hayatım üstüne ticaret yapmaya hazırım. | Open Subtitles | و الآن أنا على إستعداد أن أبيع حياتي لإستعادته |
Bu olayı çözmek için her şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | أنا على إستعداد للقيام بأي شيء لحلّ هذه القضية |
Kesinlikle hazırım. Hemşire ayakkabısı bile aldım. | Open Subtitles | أنا على إستعداد أنا حتى إشتريتُ بعض أحذية الممرضين |
Sana karşı büyük hayranlık ve saygı duydum, yarın da, aynısını dünyaya aktarmak için hazırım. | Open Subtitles | أنا قدرتُكِ لأقصى درجات التقدير، أنا على إستعداد لإخبار العالم بذلك |
İstediğim şeyi almak için ne gerekirse yapmaya hazırım. | Open Subtitles | أنا على إستعداد لفعل المستحيل من أجل تحقيق مبتغايّ. |
Buna tamamen hazırım. Kendime hemşire ayakkabısı bile aldım. | Open Subtitles | أنا على إستعداد أنا حتى إشتريتُ بعض أحذية الممرضين |
Dayanamıyorum adamım çalışmaya hazırım. | Open Subtitles | أصابني الضجر يا رجل أنا على إستعداد للعمل |
Tasha, seninle olmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. | Open Subtitles | تاشا , أنا على إستعداد لفعل أى شئ يتطلبه الأمر للبقاء معك |
Eğer bunu yapabilirsen gittiğim an mal varlığımın tamamını kontrol etmeni teklif etmeye hazırım. | Open Subtitles | إن أمكنك فعل ذلك أنا على إستعداد لأقدم لكِي السيطرة الكاملة على تركتي حين أموت |
Kılıçla cevap vermeye hazırım. | Open Subtitles | دعني أكون واضحًا أنا على إستعداد للعودة إلى قرع السيوف |
- Buradan gitmeye hazırım. - Şimdiden düşük teklifler mi aldın? | Open Subtitles | ـ أنا على إستعداد للخروج من ذلك المكان اللعين ـ هل قاموا بتقديم عروض سيئة لك ؟ |
Kendi kurallarımı bozmaya hazırım. | Open Subtitles | أنا على إستعداد لكسر قاعدتي الوحيدة |
sonuçlarına katlanmaya hazırım. | Open Subtitles | أنا على إستعداد لمواجهة العواقب |
Sizin yetenekli ellerinize vermeye hazırım. | Open Subtitles | و أنا على إستعداد لتسليمه لكما |
Pekala. hazırım ben. | Open Subtitles | حسناً ، أنا على إستعداد للقيام الأمر |
- Ben gitmeye hazırım. | Open Subtitles | - أنا على إستعداد تام للرحيل - |