Harvard Hukuk iş bulma bürosundaki sekretere rüşvet verdim | Open Subtitles | أنا قدمت رشوة لموظف في جامعة هارفارد مسئول التسكين لمكاتب محاماة |
Ama, ben bu insanlara bir söz verdim, onlara daha güzel bir yaşam vaad ettim ve buna, güvenlikleri de dahil. | Open Subtitles | ولكن أنا قدمت وعد هؤلاء الناس أنني سوف تؤدي بهم إلى وجود أفضل وهذا يشمل حمايتهم. |
Küçük bir kıza bir söz verdim ve o sözü tutacağım. | Open Subtitles | أنا قدمت وعدا لطفلة صغيرة. وأنا ستعمل الحفاظ عليه. |
Bir tercih yaptım ve sonuçlarına katlandım. | Open Subtitles | أنا قدمت خيارا وعشت مع العواقب. |
Sana tüm saat dişlileri ve bunlarla eşleşen metallerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | أنا قدمت قائمة من كافة السرعات ... والمعادن المرتبطة بها. |
Adamım, onlardan beri on beş, kayıt yaptım. | Open Subtitles | أنا قدمت 15 ألبومات منذ ذلك الحين. |
Malzemeyi verdim. Kafesi sen yaptın. | Open Subtitles | أنا قدمت المواد و أنت بنيت القفص. |
Ona kendi kısmını verdim ama reddetti. | Open Subtitles | أنا قدمت لها مسكناً, ولكنها رفضت. |
Her şeyimi ona verdim. | Open Subtitles | أنا قدمت له كل شيء كان عندي |
Kahve yaptım. | Open Subtitles | مهلا. أنا قدمت القهوة. |
Özel çayından yaptım. | Open Subtitles | أنا قدمت الشاي الخاص. |
Çay yaptım. | Open Subtitles | أنا قدمت الشاي. |
Kimchi kızartması yaptım. | Open Subtitles | أنا قدمت الكيمتشي المقلي. |
Bir başkasıyla anlaşma yaptım. | Open Subtitles | أنا قدمت صفقة مع شخص آخر. |