Çocuğum ve kendim için hiç bir şey istememeye karar vermiştim. | Open Subtitles | أنا قررت انى لن اطلب منك اى شئ لى او لطفلى |
Ben çocukken Artık Günde Harlem Nehri donmuştu... ve ben tuğla koleksiyonumla birlikte oradan geçmeye karar vermiştim. | Open Subtitles | أحد أيام 29 فبراير عندما كنت صغيرا. تجمد نهر هارلم و أنا قررت أن أعبره حاملا مجموعتي من القرميد |
O zaman eğer herhangi bir şey olursa kendimi feda etmek zorunda kalsam bile o kişiyi korumaya karar vermiştim. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، مهما حدث، حتى لو إضطررت إلى التضحية بنفسي أنا قررت إن عليَّ حماية ذلك الرجل |
Evet, ben daha önce sınıfta okuduğum hikayeye devam etmeye karar verdim. | Open Subtitles | أجل , أنا قررت أن أكمل القصة التي أخبرتها بالحصة مؤخرا |
O yüzden Olimpiyatlarda Roma'yı temsil etmeye karar verdim. | Open Subtitles | لذا أنا قررت للحضور لروما |
Bunun olmasına izin vereceğime karar vermiştim. | Open Subtitles | أنا قررت أنني كنت ستعمل يسمحوا بحدوث ذلك. |
Ben patates ekmeye karar vermiştim. Yukon Gold ya da Yellow Finn türünü seçmiştim. Ülkenin öbür ucundan bu genleri bir tohum kataloğundan istetmiştim, yanımda getirmiş ekiyordum. | TED | أنا قررت أي بطاطا سأزرعها أخذت اليوكن الذهبي أو الفين الأصفر، أو أي شيء و استدعيت تلك الجينات من كاتلوج من الجينات على طول البلاد جلبتها وكنت أزرعها |
Görevi kabul etmeye karar verdim. | Open Subtitles | أنا قررت قبول الإحالة |