Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok, ama havaalanının tasarımı ve ulaşılabilirlikteki eksikliği bunun benim için tek yol olması demek. | TED | الآن، أنا لا أحتاج لاستخدام كرسي متحرك، ولكن تصميم المطار وافتقاده لسهولة التوصيل يعني أنه طريقتي الوحيدة للعبور. |
Aslında bana nazik davranmana ihtiyacım yok benim. | Open Subtitles | حسناً ، تعلمين ماذا ؟ أنا لا أحتاج محاولتك لتكوني لطيفة معي |
Artık buna ihtiyacım yok. Ben... artık istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج هذا بعد الأن و لا أريد هذا بعد الأن |
Yardımına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | و كما قلت لك من قبل أنا لا أحتاج مساعدتك |
bu şeyin senin hayatını mahvettiğini görmek için araştırma ve inceleme yapmaya gerek yok. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج لأبحاث أو وثائق لأرى هذا الشئ يمتص الحياه منك |
Benimle oyun oynama. Seni içeri tıkmak için mazarete ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا تعبث معى حول ذلك أنا لا أحتاج سببا لوضع مؤخرتك فى مقلاع |
Kazanmak için cevaba ihtiyacım yok! Elimde bu var! | Open Subtitles | أنظر، أنا لا أحتاج الى جواب لأفوز، فأنا معي هذه |
Maç biletine ihtiyacım yok peder. Bana bir tanık lazım. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج الى التذاكر الأمريكية يا أبى أنا أحتاج شاهد |
Eğer fark etmediysen, kurtarılmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | في حال لم يكن لكَ علم أنا لا أحتاج الى أي إنقاذ |
- Niye? Müsadene ihtiyacım yok. Sadece 22 dolara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج إستئذانكِ فقط أحتاج 22 دولار |
Duygularımı paylaşmana ihtiyacım yok dostum. - Ben lanet olası Johnson'ımı istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج تعاطفك يا رجل أنا أحتاج جونسون |
Ah.Senin iznine ihtiyacım yok, çünkü ben kendim geldim. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أحتاج إلى إذنك لأخرج لأني دخلت هنا بنفسي |
Sen buna çakır keyif diyorsun ama bu kokulu sis ya da havalanma gibi şeylere ihtiyacım yok. | Open Subtitles | و كأن لديكي السيطرة عليها أنا لا أحتاج سحابة الفانيليا و هذا الأشياء |
Anne, artık kendi alışverişimi yapıyorum. Bunlara ihtiyacım yok... | Open Subtitles | أمي أنا اقوم بالتسوق وحدي الآن أنا لا أحتاج لكل هذا |
Merhametine ihtiyacım yok Nelson! Hata yaptın! | Open Subtitles | أنا لا أحتاج إلى شفقتك، نيلسون أنت ضيعت كل شىء0 |
Bak cidden hiçbirşeye ihtiyacım yok ama yaptığın şeye gerçekten saygı duyuyorum. | Open Subtitles | اسمع أنا لا أحتاج أي شيء حقاً ولكنني أحترم كثيراً ما تقوم به |
Burda kimseye ihtiyacım yok. Ben Francis Benoit'yim. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج أحداً في هذه المدينة أنا فرنسيس بينويت. |
Nelerin tehlikede olduğunu anlamak için dostluk vaazına ihtiyacım yok! | Open Subtitles | أنا لا أحتاج محاضره فى الصداقه لكى أعرف ما هو على المحك |
Anne, avukata ihtiyacım yok. Ben boşanmıyorum. | Open Subtitles | أمي أنا لا أحتاج لأن أقابل أي محامي لأنني لن أتطلق |
Ben doktorum. Kimsenin hasta olup olmadığımı söylemesine gerek yok. | Open Subtitles | أَنا طبيب، اللعنة، أنا لا أحتاج الى أي أحد لكي يخبرني أذا ما كنت مريضاً أم لا. |
Bayan, bu yıl tatili yalnız geçirmem gerekmiyor. | Open Subtitles | سيدتى .. أنا لا أحتاج الى اجازات فى السنه |