Hayır, rica etmiyorum, söylüyorum. Müziği kıs. | Open Subtitles | لا , أنا لا أطلب ذلك أنا أخبركِ بأن تخفضي من الصوت الآن |
-senden rica etmiyorum bu bir seçim değil. sike sike okuyacaksın. emir bu.. | Open Subtitles | أنا لا أطلب , منك أنا آمرك إقرأ الصفحات لو سمحت |
Dinlemeyin demiyorum. Sesi biraz kısıverin sadece. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك إغلاقه فقط قمت بتعديل الصوت قليلًا |
Sizden iyilik beklemiyorum Albay. Beklentilerimi ifade ediyorum sadece. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك معروف أن أخبرك بما أتوقع أن تفعله |
Şu an size Tanrı'ya inanıp inanmadığınızı sormuyorum. Bilin ki sizin bir parçanızın şekli, büyüklüğü, rengi ve kilosu yoktur ama bu ölçüsüz şey size sonsuz bir haysiyet ve değer katar. | TED | الآن، أنا لا أطلب منك أن تؤمن بالإله أو لا تؤمن، لكنني أطلب منك أن تؤمن بوجود جزء منك لا يملك شكل، حجم، لون، أو وزن، لكنه يعطيك كرامة وقيمة لا متناهية. |
Fazla bir şey istemiyorum. Yeni bir sargı bezi az miktar da iyot. | Open Subtitles | أنا لا أطلب الكثير ، ضمادت جديدة الآن و لاحقاً القليل من اليود |
Dileğim iş birliği yapmanız ancak izninizi istediğim yok. | Open Subtitles | بالطبع, سيكون الأمر مثالي لو تعاونت ولكن على اي حال, أنا لا أطلب أذنك |
Ben kusursuzluk istemiyorum ki. Tek istediğim küçük değişiklikler. | Open Subtitles | أنا لا أطلب الكماليه انا ابحث عن تغييرات بسيطه |
Bu vahşi hareketi benim için yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك أداء هذا العمل الوحشي لأجلي |
- Tüfeğe dokunmayacağım efendim. - rica etmiyorum asker! | Open Subtitles | ـ لن ألمس البندقية، سيّدي ـ أنا لا أطلب منك، أيها الجندي |
Yo, bu sefer rica etmiyorum, size emrediyorum beyler! | Open Subtitles | أنا لا أطلب منكم هذه المرة بل آمركم |
Yo, bu sefer rica etmiyorum, size emrediyorum beyler! | Open Subtitles | أنا لا أطلب منكم هذه المرة بل آمركم |
Sana inanmıyorum. -İnan demiyorum, sadece sıkıca sarıl. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك أن تصدقنى ضمنى إليك فحسب |
Dur, bana dünyayı gezdir demiyorum. | Open Subtitles | أنظر .. أنا لا أطلب منك أن تأخذنى حول العالم |
Dostum, kristal küreye bak demiyorum sana. | Open Subtitles | يا رجل ، أنا لا أطلب منك . أن تنظر في كرتك السحرية |
Sizden eylemlerimi anlamanı ve affetmenizi beklemiyorum | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك أن تفهمنى و تتقبلى أعذارى |
Af beklemiyorum ama benimle asla o şekilde konuşma. | Open Subtitles | أنا لا أطلب المغفرة لكن إياك أن تحدّثيني قطّ بتلك الطريقة |
Konuşma yapmanı, hediye vermeni de beklemiyorum... | Open Subtitles | أنا لا أطلب أن تعطيني محاضرة أو هدية أو أي شيء كهذا |
Belki ofisindeki hava daha iyidir. Soru sormuyorum. | Open Subtitles | ربما يكون المزاج أفضل بمكتبك أنا لا أطلب منك ذلك |
Sana neredeyse 800 olup olmadığını sormuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك ما إذا كان 800 تقريباً أريد العدد الحقيقي |
Kişisel verilerinizi görselleştirmeye başlamanızı veya yabancı bir mektup arkadaşı bulmanızı istemiyorum. | TED | أنا لا أطلب منكم أن تبدأوا في رسم بياناتكم الشخصية أو أن تجدوا صديق مراسلة عبر المحيط. |
Kapatmanızı istemiyorum ama eşimin migreni tuttu. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك إغلاقة و لكن زوجتي تشعر ببعض الصداع النصفي |
Onay istediğim yok | Open Subtitles | أنا لا أطلب موافقتك. |
Sizden özle bir şey istediğim yok. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك معروفاً |
Yalan söylemeni istemiyorum ki. Sadece biraz abart. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك أن تكذب أطلب منك أن تتجمل |
Senden ispiyonculuk yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك أن تكوني مفشية السر |