Bir ulus ya da ulus grubu ile konuşmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم مع أي أمة واحد أو مجموعة من الدول. |
- Onunla asla konuşmayacağım. - Hatırım için konuşamaz mısın? | Open Subtitles | ـ أنا لن أتكلم معه ـ أليس بإمكانك أن تفعل شئ لي؟ |
Yeri tespit etmesinler diye fazla konuşmayacağım. | Open Subtitles | لاتقلق، أنا لن أتكلم كثيراً لكي تتتبّع المكالمة |
Böyle kendini kaybetmiş bir durumdayken seninle konuşmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم معك حتى تصبح تتمكن السيطرة على هذا الموقف. |
Kesinlikle hayır! konuşmayacağım. Bir şey sakladığım yok. | Open Subtitles | بالطبع لا, أنا لن أتكلم ليس لدي ما أخفيه |
Ne yazdığını görene kadar seninle konuşmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم معك , حتى أرى ما كتبته حتى الأن |
Kapının önünde konuşmayacağım, içeri gelelim ve konuşalın. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم من هنا لماذا لا تدخل و نتكلم |
Bunun hakkında konuşmayacağım. Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم عن هذا لن أفعل ذلك |
Bunun hakkında konuşmayacağım. Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم عن هذا لن أفعل ذلك |
Odasını temizleyene kadar onunla konuşmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتكلم معها حتى تنظف غرفتها |