çok heyecanlıyım. Operayı birlikte izleyeceğiz. | Open Subtitles | أنا متشوقة للغاية، الآن يمكننا رؤية الأوبرا معاً |
Bu gece kira sözleşmesi imzalanacağı için de çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متشوقة فعلا للإمضاء على الإيجار الليلة |
Bu güzelim tapınakları ve amfi tiyatroları görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لرؤية كل المعابد القديمة الجميلة و المسارح |
Her birinin yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لأرى نظرة المفاجأة على وجوههم |
Öğrenmek için can atıyorum. Ve burada olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا متشوقة كي أتعلم و أنا ممتنة لوجودي هنا |
- Harmony'ye gitmeye can atıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة الى الذهاب الى هارموني |
Bunu göstermek için ölüyorum, Evdeki ölmüş arkadaşlarım. | Open Subtitles | أنا متشوقة لكي أُريه لأصدقائي المعماريين. |
Onla tanışacağım için heyecanlıyım ben. | Open Subtitles | حسنًا، أنا متشوقة جدًا لمقابلتها |
Ve ahlak. İyi ahlaklı insanların yanında olacağım için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | و الآخلاق، أنا متشوقة للتواجد بين أشخاص يتمتعون بأخلاق حميدة |
Benim gibi anneliği tadacağın için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متشوقة جداً من أجلك بأن تختبري سعادة أن تكوني أماً , مثلي أنا |
Branşım tiyatro olacağı için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متشوقة جدًا لتغيير تخصصي لدراسات المسرحية |
çok heyecanlıyım. Eskisi kadar gençmişim gibi. | Open Subtitles | أنا متشوقة جداً أشعر كأنني شابة من جديد |
Bugün yaşadığın ve aklında tuttuğun ilginç şeyleri duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لسماع كل الأمور المهمة التي حصلت اليوم وكنت تحتفظ بها لتفصح عنها الآن |
Kimsenin çamurlu botlarıyla yürümediği bir an bulabilirsem dinlenme salonundaki çamur beneklerini temizlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لو عثرت على الوقت الكافي عندما لا تمر أمامي الأحذية الملطخة بالطين أنا متشوقة لأتمكن من إزالة |
Herkesin sunumlarını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا متشوقة لسماع عروضكم التوضيحية |
Önce sen. Nereye girdiğini öğrenmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنتِ أولًا أنا متشوقة لأعرف أين قُبِلتِ |
Sizinle konuşmak için can atıyorum. | Open Subtitles | تعال ِ , أجلسي أنا متشوقة للكلام معك |
Toruncuğumu görmek için can atıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لرؤية حفيدتي الصغيرة. |
Bu insanları araştırmaktan ölüyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة للثرثرة مع هؤلاء الناس |
Sadece kızımı göreceğim için heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متشوقة فقط لرؤية طفلتي |