Yani bana ivedi bir güvenlik sorunumuz olduğunu söylemeye geldiyseniz inanın bana farkındayım. | Open Subtitles | اذاّ أتيت لتبلغني أن لدينا مشكلة أمنية عاجلة؟ ثق بى أنا مدرك لهذا |
Uzun zamandır Batı'nın bir dostu olarak Batı toplumlarının ne kadar kötümser olduklarının farkındayım. | TED | كصديق منذ فترة طويلة مع الغرب أنا مدرك بالفعل بكيف أصبحت المجتمعات الغربية متشائمة |
Yüzbaşı, ilk saptadığımız bölgeleri araştırdığının farkındayım. | Open Subtitles | أيها القائد ، أنا مدرك تماما أنك إستطلعت المناطق المنشئ أولاً |
Evet şu anda Roma'da çok daha sıcak ve güzel bir havanın olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | نعم أنا مدرك لكَمْ هو لطيف الطقس في روما في الوقت الحاضر |
Evet, silahlı soygun geçmişinden haberim var. | Open Subtitles | أنا مدرك لذلك لديـه تاريخ بسرقة مسلحـة |
Jackson Steinem. Evet efendim, bunun farkındayım. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، أنا مدرك لذلك لكن إذا سمحت لي بخمس دقائق من وقتك |
Evet, efendim, farkındayım. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، أنا مدرك لذلك لكن إذا سمحت لي بخمس دقائق من وقتك |
Dost olduğumuzun farkındayım, ama seni büyük jüri önünde ifade vermeye çağıracağım. | Open Subtitles | أنا مدرك لصداقتنا ولكن سأستدعيك أمام هيئة المحلفين الكبرى |
Ben, bunun ne kadar zor olduğunun farkındayım, güzel bir kadınsın, seni beğendiğim için sokaklarda nasıl uyurdun. ve banyonu nerede yapardın... | Open Subtitles | أنا مدرك كم هو من الصعب لإمرأة جميلة مثلك أن تنام فى الشارع أين ستأخذين حمامك |
ben bunun ne kadar zor olduğunun farkındayım, güzel bir kadınsın, seni beğendiğim için sokaklarda nasıl uyurdun. ve banyonu nerede yapardın... mahvedin bu serseriyi! | Open Subtitles | أنا مدرك كم سيكون من الصعب على إمرأة جميلة مثلك النوم على الطرق وأين تقضين حاجات أقضى على هذا النذل |
Şarkıyı tam olarak istenilen düzeyde icra edemediğimin farkındayım. | Open Subtitles | أنا مدرك بأن مقومات غنائي لم ترتقي للحد المطلوب |
- Bu onu doğruca öldürür, General. - farkındayım, Doktor. | Open Subtitles | ذلك سينهي حياته عمليا، جنرال أنا مدرك لذلك، دكتور |
Ne kadar şanslı olduğumun farkındayım. Piyango kazanmış kadar. | Open Subtitles | أنا مدرك تماما بمدي كوني محظوظاً كحظ ورقة الياناصيب |
-Tolinev'in zamanı azalıyor. -Bunun oldukça farkındayım, Albay. | Open Subtitles | تولونيف تستنفذ وقتها أنا مدرك لذلك تماما كولونيل |
Gayet farkındayım. - Sana garip gelmiyor mu? | Open Subtitles | . أنا مدرك جيداً حسناً ، أليس ذلك غريب لك ؟ |
Geçitten geçtikleri anda, ölmüş olurlar. Bunun farkındayım. | Open Subtitles | اللحظة التي يقتربوا فيها من البوابة سيقتلون,أنا مدرك لذلك |
Geciktiğimin farkındayım doktor fakat bazı şeyler tehlikeye değer. | Open Subtitles | أنا مدرك تماما لتأخري، دكتور. لكن بعض الأشياء تساوى المخاطره. |
- Ben Dr. Brennan'ın doktara öğrencisiyim. - farkındayım. | Open Subtitles | أنا طالب خريج لدى الطبيبة برينان أنا مدرك لهذا |
Bak, benim için yaptığın her şeyin farkındayım, ama bu sana hayatımı kontrol etme hakkını vermez. | Open Subtitles | إسمع، أنا مدرك تماماً لكل ما فعلته من أجلي لكن ذلك لا يعطيك حق السيطرة على حياتي |
- Hiç haberim yok. | Open Subtitles | لا, هذا ما أنا مدرك له |
Vincent'ın küçük bahis tablosundan haberim var, Polis. | Open Subtitles | أنا مدرك تماماً لبركة (فينيست) عديمة الفائدة تلك أيها الإتّحادي |