Abdul'un burada olup onlardı dinlemediğine seviniyorum çünkü zekiler. | Open Subtitles | أنا مسروره بأن "عبدول يستمع لكل هذا لأني أعلم بانه ذكي |
Abdul'un burada olup onlardı dinlemediğine seviniyorum çünkü zekiler. | Open Subtitles | أنا مسروره بأن "عبدول يستمع لكل هذا لأني أعلم بانه ذكي |
Testi geçmek zorunda olmadığıma seviniyorum. | Open Subtitles | أنا مسروره أنه لم يتوجب على أخذه |
Joe senin için çok mutluyum, ama Kelly'ye daha bundan bahsedemedim. | Open Subtitles | جو أنا مسروره بخصوص ماحدث لك لكنى لم أخبر كيللى بعد |
Biliyorum söylemek için çok erken ama söylediğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | علمت بأنك قريب لقول ذلك لكن أنا مسروره جدا أنك فعلت |
Seninle konuştuğuma çok mutluyum. O kadar çok soracak sorum var ki. | Open Subtitles | أنا مسروره لمحادثتك لدي العديد من الأسئلة لك |
Ama ilk defa annemler yavru köpek almama izin vermediği için memnunum. | Open Subtitles | بالرغم من المرة الأولي أنا مسروره والداي لم يتركوني أن يكون عندي جرو |
Kel, çok mutluyum, her şey çok doğru geliyor. | Open Subtitles | كيلى أنا مسروره فالأمور بدأت تتحسن |
Bu seyahate hep birlikte çıktığımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسروره حقا لقدومنا معا هذه الرحله |
Lirik isimli bu gizemli kızla sonunda tanışabildiğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسروره لأنني أخيراً قابلت الفتاه الغامضه صاحبة الإسم القيثاري *إسم آريا يعني الأنغام |
Birbirimizi bulduğumuz için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسروره أننا وجدنا بعض |
Cate'le evlendiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسروره بأن (كايت) تزوجتك |
- İyi. Sakin ol. Uçak kalabalık değil gayet memnunum. | Open Subtitles | أوه جيده ولكن بطيئه أنا مسروره لأننا شبه مكتملين |
Dürüst olmam gerekirse Gus, her ne kadar en başta senin olmanı istesem de şu an ilk gidenin Alan olmasından memnunum. | Open Subtitles | بصراحه يا "غس" بقدر ما اردته لك أنا مسروره من أن "آلن" سيذهب أولاً |