Rüyalarımın bir iletişim şekli olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بأن هذه الأحلام تـُشكـِّل نوعاً من الاتصال |
eminim ki yaşam gözdeki ışığa bağlıdır. | Open Subtitles | أنا مقتنعة أن لون العيون يتوقف على الحياة |
Oldukça eminim. Kesin bir kanıt bile yoktur. | Open Subtitles | أنا مقتنعة تماماً أنه لا توجد أى إشارة قطعية على وجودها |
Alexei'n gerçekte ne olduğunu bildiğine eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بأن أليكسي يعلم حقيقة ما حدث. |
Sonra bir anda beni bir endişe dalgası sardı. Ve ona kötü bir şey olduğundan kesinlikle eminim. - Durduramıyorum. | Open Subtitles | ثم إنتابتني فجأة نوبة قلق و أنا مقتنعة أنّ شيئاً فظيعاً حصل له، ولا أستطيع التوقف. |
Benim beynime, veya benimki gibi virütik "memsel" enfeksiyon geçiren bir beyne bakıp da bu odadakilerden biriyle veya eleştirel bakış açısını sürekli uygulayan birininkiyle karşılaştırsalar, çok farklı görüneceğine eminim. | TED | اذا نظرت داخل دماغي، أو أي عقل مُصاب بعدوى فكرية مشابهة وقارنتموها مع أي شخص في هذه القاعة، أو أي شخص يستخدم التفكير الناقد على أساس منتظم ، أنا مقتنعة بأنه سيبدو مختلف جداً، جداً. |
eminim ki o da beni seviyor hâlâ. | Open Subtitles | أنا مقتنعة أنه ما زال يحبّني أيضا |
Senin için her şeyi yapabileceğimizden eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة أنه يمكننا خدمتك هنا |
Gayet iyi olduklarına eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة تماما أنهم على ما يرام |
Hatalı olduğuma eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بأني خاطئة |
Bir hata yaptığına eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة أنك أرتكبت خطأ |
- Gerçeği sakladığından eminim. | Open Subtitles | - أنا مقتنعة إنه يخبىء الحقيقة - |
Bundan eminim ki büyükbabam beni kandırdı. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بأنّ جدّي غشّني |
- Gerçeği sakladığından eminim. | Open Subtitles | - أنا مقتنعة إنه يخبىء الحقيقة - |
Bundan eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بذلك |