Kızgınım çünkü o dağ bisikletini aldın. | Open Subtitles | أنا منزعجة لأنك ستذهب إلى الرحلة الجبلية |
Kızgınım çünkü vajinandan üç buçuk kiloluk bir bebek çıkartma fırsatın olmadı. | Open Subtitles | و أنا منزعجة لأنك لم تعطي نفسك الفرصة لتحمل طفلاً |
Şu an o kadar Kızgınım ki bebek bile yumruk atıyor. | Open Subtitles | أنا منزعجة من أختي الآن، لدرجة أن الطفل يكور قبضته |
İşe yaramaz. Senin için Üzülüyorum. | Open Subtitles | هذا لن يعمل أنا منزعجة جدا منك |
Üzülüyorum çünkü pislik gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنا منزعجة لأنك كنت احمق |
Kocam dün gece beni uyandırdığı için biraz sinirliyim. | Open Subtitles | أنا منزعجة قليلاً لأن زوجي أيقظني مجدداً ليلة البارحة, |
Şunu söylemeliyim ki siz üçünüze çok Kızgınım. | Open Subtitles | صدقوني، أنا منزعجة منكم أنتم الثلاثة |
Ona fazlasıyla Kızgınım. Sen de olmalısın! | Open Subtitles | أنا منزعجة جدا منه يجب أن تكوني كذلك أيضا! |
Yale'ye çok Kızgınım. - Neden? | Open Subtitles | "أنا منزعجة حقاً من "يال - لماذا؟ |
Bana bunu söylediğin için çok Kızgınım. | Open Subtitles | أنا منزعجة فعلاً لقولك هذا |
Sana çok Kızgınım. Biliyorum. | Open Subtitles | جيد أنا منزعجة منك للغاية |
Şu anda resmen Kızgınım, Flynn. | Open Subtitles | أنا منزعجة رسمياً الآن (فلن) |
... Kızgınım. | Open Subtitles | أنا منزعجة |
Sana çok Kızgınım. | Open Subtitles | (جيم)... .. أنا منزعجة بشأنك، |
Üzülüyorum çünkü pislik gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنا منزعجة لأنك كنت احمق |
Bak, ben de en az senin kadar sinirliyim Jim ama müdür bu. | Open Subtitles | أنظر، أنا منزعجة مثلك تماماً ولكنه المفوض |
sinirliyim. Sinirlendim. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا منزعجة ، أنا منزعجة |