Kendisinden büyük şeyler beklendiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك ان لدى هذا الشاب ترقبات عظيمة |
Kendim için gelmedim, başka bir kızın daha öleceğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا لست هنا من أجلي أنا هنا لأخبرك فقط بإن هنالك فتاة آخرى سوف تموت فإذا كان لديك أي شيء |
Buraya seni ihbar edeceğimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك بأنّي سوف أقوم بتسليمك للعدالة |
Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. Doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. | Open Subtitles | لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب |
Sana Hareket'in neye ihtiyacı olduğunu söylemek için buradayım, ve şu anda senin güçlü olmana ihtiyacı var, çünkü bundan sonra yapman gereken şey, inan bana, senin için kolay olmayacak. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك ماذا تحتاج الحركة و الآن هى تحتاج أن تكون قويا لأن الشئ القادم الذى يجب عليك فعله |
Adanın, tek başına gelmene izin vermeyeceğini söylemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك أن الجزيرة لن تدعك تذهب لوحدك |
Size Nobel Ödülü için aday olduğunuzu söylemeye geldim. | Open Subtitles | ...و أنا هنا لأخبرك أنه تم ترشيحك لجائزة نوبل |
Sana, zaten bildiğin bir şeyi söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك بما تعرفيه بالفعل |
- Sana başka bir kombinasyonu unuttuğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | -حسناً ، أنا هنا لأخبرك بأنك نسيت معادله أخرى |
Buraya doğru kararı verdiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك أن إختيارك كان صحيحاً |
Bunun için ne yapman gerektiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك ماذا تفعل حيال هذا الأمر |
Bunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك بذلك. |
Bekle dostum. Sana bir şey söylemeye geldim. | Open Subtitles | إنتظر أنا هنا لأخبرك شيئاً |
Şunu söylemeye geldim, Dinesh'in ciddi bir sorunun içinde kalmış olabilir. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك أن (دينيش) قد يكون في مشكلة كبيرة. |
Senin, benim için doğru kişi olduğunu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك أني واثقة أنك الشخص المنشود , و 000 |
Durumun öyle olmadığını söylemek için buradayım. | Open Subtitles | معتقدين أنه بوسعهم أن يفعلوا ما يشاؤون أنا هنا لأخبرك أن المسألة ليست كذلك |
Sana inandığımı söylemek için buradayım. | Open Subtitles | اه .. أنا هنا لأخبرك أنني اؤمن بيكي |
Sana söylemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك |