"أنا وأمك" - Traduction Arabe en Turc

• Annen ve ben
• Annenle ben
• Annenle benim
• Annenle bir
• ben ve annen
• Annen ve benim
• annenle bana

Annen ve ben Avustralya kırsalında müthişbir gece geçireceğini düşündük.
رأينا أنا وأمك أنك قد تستمتع بليلة في المنطقة الريفية النائية

Annen ve ben... eğer o kahrolası caddeye yürümek için... silaha ihtiyacın olduğunu bilseydik... bu taraflara asla taşınmak istemezdik.
أوه , يا رجل , أنا وأمك لم نتنتقل في هذا الحي بمسدس وخصوصاً أننا لسنا بحاجه لمسدس

Annen ve ben buraya geldiğimizde, o yemek yaptı, ben araba sürdüm ve masrafımız yoktu.
عندما أول حضورنا أنا وأمك هنا كانت تطبخ ، وأنا اقود .. لم يكن لدينا نفقات

Annenle ben geç kalmayacağız. Sessice otur. Birkaç dakika içinde geleceğiz.
لن نتغيب أنا وأمك طويلا، ابقى هنا وسنعود بعد بضع دقائق

Annenle ben gençken Kanada'ya gitmek istiyorduk ama hiç gitmedik.
عندما كنت أنا وأمك شبابا، كنا نريد الإنتقال لكندا، ولكننا لم نفعل.

Ama Annenle benim biraz yalnız kalmaya ihtiyacımız var, biliyorsun.
ولكن أنا وأمك نحتاج لبعض الوقت لوحدنا، وأنتَ تعلم ذلك

Hah, Annen ve ben hala sana ve kız kardeşine değer veriyoruz.
أجل، أنا وأمك ما زلنا نكترث لأمرك ولأمر شقيقتك

Bunlar içimizden en iyilerinin Bile başına gelir Annen ve ben ilk kez beraber oldugumuzda,
لأن هذا يحدث لأفضل الرجال فأول مرة جربنا أنا وأمك الأمر

Annen ve ben seni çok seviyoruz ve, Eve gelmeni istiyoruz.
أنا وأمك نحبك كثيراً ونريدك أن ترجع للبيت

Hakkında çok şey duydum. Aslında Annen ve ben beraber büyüdük.
سمعت عنك الكثير، أتعرف أنا وأمك تربينا سوياً

Annen ve ben bir doktora gidiyoruz ve biz düşündük ki sen de bir-iki kez bizimle gelirsin.
في الواقع ، أنا وأمك نرى أحدا ونحن نعتقد بأنه عند نقطة ما سيكون جيدا لو ذهبت معنا مرة أو مرتان

Evet. Annen ve ben bu konuda çok heyecanlıyız. Bir an önce seyretmek için sabırsızlanıyoruz.
نعم أنا وأمك فرحين بخصوصه ومتشوقين لرؤيته

Evlat, Annenle ben bu evliliği onaylamıyoruz.
يا بني، أنا وأمك لا نوافق على هذه الزيجة

Annenle ben, bu konuyu çok düşündük.
أنا وأمك , تحدّثنا كثيراً عن . هذا الموضوع

Annenle ben senin evden ayrılmanı istemiyoruz, biliyorsun.
أنت تعرف أنني أنا وأمك , لانريدك أن تذهب

Hoşçakal, tatlım. Annenle ben uzaya geri dönüyoruz.
وداعاً يا عزيزي أنا وأمك سنعود إلى الفضاء

Annenle ben ölüme o kadar yaklaştık ki yaşamı kutlamak istiyoruz şimdi.
أنا وأمك كنا قريبين جداً من الموت لقد جلعنا ذلك نريد أن نحتفل بالحياة

Eğer istersek Annenle benim evde çıplak dolaşma vaktimiz geldi.
حان الوقت لأن نمشي أنا وأمك عاريان حول المنزل اذا أردنا ذلك؟

Annenle bir kere daha akşam yemeğinde sosisli yemeye gitmemizin hikâyesi bu.
هذه قصة عني أنا وأمك عندما كنا نأكل الـ"هوت دوغ" على العشاء

Bu holün sonunda ben ve annen için yatak odası var.
آخر هذا الممر , لدينا ال غرفة الرئيسية غرفة نوم , كما تعلم , غرفتي أنا وأمك

Annen ve benim bir takım olmamız daha gelir gelmez onun, evlenmek istediğim kadın olduğunu anladım.
المرة الأولى التي إنضمّينا فيها أنا وأمك لمحاربة الأشرار عندما جاءت من خلال النافذة المحطّمة عرفتُ أنّها جاءت من أجلي

Evlat, annenle bana selam verecek miydin yoksa bütün gün bizden kaçabileceğini mi saniyordun?
بنيّ، متى ستأتي و تحيّيني أنا وأمك أو تعتقد أنّ بإمكانك تفادينا طيلة اليوم؟