Artık önemi yok. Önemli olan tek şey sen ve ben. | Open Subtitles | هذا لايهم بعد الآن الشيء الوحيد المهم هو أنا وأنتي |
- Oh, sana bunun cevabını verirdim ama bu cevabı sadece sen ve ben anlayabiliriz anlayamayacaklara öğretmenin de dahil. | Open Subtitles | لكن الوحيدون الذين سيفهمونه هو أنا وأنتي وهذا لا يشمل معلمتك |
sen ve ben birbirimizi anlayabiliyoruz, Çünkü, benzer insanlarız. | Open Subtitles | أنا وأنتي نفهم بعضنا لأننا مخلوقان متشابهان |
sen ve ben biliyoruz, bu gerçek bir mucize değil. | Open Subtitles | أنا وأنتي نعلم على حد سواء ان هذه ليست معجزة حقيقية |
senle ben bundan çok daha iyisini yazabilirdik. | Open Subtitles | أنا وأنتي نستطيع كتابة كرتون أفضل من هذا |
Mesela gece yarısı. Sadece sen ve ben. | Open Subtitles | وعندما نعود, في منتصف الليل, ربما فقط أنا وأنتي |
Ve sonra sadece sen ve ben, birkaç gün kalabiliriz. | Open Subtitles | وبعدها فقط أنا وأنتي يُمكننا البقاء سوياً لعدة أيام |
sen ve ben boşandık. | Open Subtitles | ونشرح لها الامر ببساطة ؟ أنا وأنتي تطلقنا |
sen ve ben daha son sevişmemizi yapmadık. Hey! Ayrıca Vernon, sana "Aileye hoşgeldin" demek istiyorum. | Open Subtitles | أنا وأنتي لم نمارس الجنس المرة الماضية وأحب أن أقول لفيرنون |
Ama sen ve ben, dünyadaki tek farklı insanlarız! | Open Subtitles | ولكن أنا وأنتي أنتي الشخص الوحيد الحقيقي فى العالم |
Yeniden karşı karşıyayız, sen ve ben göğüs göğüse. | Open Subtitles | ها نحن مرة آخرى قلباً على قلب، أنا وأنتي.. |
Şimdi inanması çok zor, Charlie, ama sen ve ben arkadaş olacağız. | Open Subtitles | ..... أعرف أنك ستجدين هذا صعب للتصديق الآن ياتشارلي ولكن أنا وأنتي سنصبح زملاء |
Biraz baş başa vakit geçirelim, sen ve ben. | Open Subtitles | لنستمتع بالوقت سوياً فقط أنا وأنتي |
sen ve ben, kendi konuşan bebeğimizi yapacağız. | Open Subtitles | أنا وأنتي سنصنع دميتنا المتحدثة |
Biliyor musun, Marge, bir bakıma sen ve ben farklı kişilikleriz. | Open Subtitles | مارج) ، في مسائل كثيرة) أنا وأنتي نختلف عن بعضنا جداً |
Fena değil, ha? sen ve ben Monterrey'de yüzüyoruz. | Open Subtitles | ليس سيئاً ، أنا وأنتي في شاطئ مونراي؟ |
Ve eve döner dönmez sen ve ben taşınacağız. | Open Subtitles | و... ما أن رجعنا إلى البيت أنا وأنتي سننتقل من المنزل |
Pekâlâ, eğer sen ve ben birlikte terkedilmiş bir adada mahsur kalsaydık ve sen süper azgın olsaydın. | Open Subtitles | - حسناً, ماذا إذا كنا أنا وأنتي عالقون في جزيرة مصحرة وكنتي في محنة شديدة. |
Buralardan gitmeliyiz. Sadece... sadece sen ve ben, anlıyormusun? | Open Subtitles | علينا الإبتعادُ عن هنا، أنا وأنتي فحسب. |
Sanırım senle ben konuşmadan anlaşıyoruz. | Open Subtitles | يبدو أنه أنا وأنتي نتحدّث ونحن لا نتحدث حقيقةً. |
Şu anda sadece ikimiz varız. Bu para ikimizin, bebek. | Open Subtitles | أنا وأنتي من بقينا، سيقسـم المال بيننـا فقط ياحبيبتـي |