Ve Eminim ki anlattığın baban böyle bir işbirliğini alkışlayacaktır. | Open Subtitles | وكما لوالدك من ما قلته أنا واثق من أنه سوف نحيي مثل هذا التعاون. |
Şey, Eminim ki bir kere alıştıktan sonra oldukça iç açıcı oluyordur. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه جميل ما إن تعتاد عليه، هيا بنا |
Biliyorsundur, birkaç vitaminin düzeltmeyeceği bir şey olmadığına eminim. | Open Subtitles | مع معرفتى بك ، أنا واثق من أنه لا شئ حدث لن تعالجه بضعة أقراص من الفيتامينات |
Önemli bir şey olmadığına eminim. Klasik baba oğul olayları. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه لا يوجد أيّ شئ الأشياء المعتادة بينه وبين أبيه |
- Bana uyar. - Eminim uyuyordur Reg. | Open Subtitles | ـ هذا يبدو جيداً بالنسبة لى ـ أنا واثق من أنه جيد , ريج |
Bakınsanıza? Eminim bir şeyler bulabiliriz. | Open Subtitles | أوتعلمون,أنا واثق من أنه يمكننا حل الأمر |
Kadının, biraz bıyık bırakmış ve kılık değiştirmiş bir erkek olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه كان ذاك الشخص ذو الشارب متنكراً |
Eminim ki 800 ile 1200 yılları arasında beraber yaşayan iki kadın vardır. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه ما بين عاميّ 800 و 1200 في مكان ما، كان هناك امرأتان تعيشان معاً. |
Tamam, Eminim ki benden duyduklarınızdan sonra bu olmayacak | Open Subtitles | حسنا، أنا واثق من أنه عند نسمع من لي، والتي ستكون جدا |
Eminim ki bizi de evlendirebilir. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه سوف يزوجنا على الفور |
Eminim ki fizik kurallarına meydan okudu.. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه يتحّدى قوانين الفيزياء. |
Bununla hiçbir ilgisinin olmadığına eminim. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه لا علاقة لها بهذا |
Bunların sizinle bir alakası olmadığına eminim. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه كان شيئا للقيام معك. |
Senin hatan olmadığına eminim. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه ليس خطأك. |
- Eminim istemiştir. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه فعل. |
Eminim bir dakikaya kadar gelir. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه سيخرج في أية لحظة. |
Eminim bir şey yoktur. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه على ما يرام. |
Christine olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه هو كريستين. |
Binada Yüzbaşı Hill'e destek çıkanların da olduğundan eminim. | Open Subtitles | يمكنك فيه إرتداء فستان نزهتك الأصفر. أنا واثق من أنه كان هنالك بعض الأشخاص هناك وقفوا بجانب الكابتن (هيل), |