Ben durumun kontrolünü sağlamak zorundayım senin ve herkesin iyiliği için. | Open Subtitles | أنا يجب أن أحتفظ بالسيطرة في هذه الحالة لأجلك ولكل شخص. |
Neredeyse başaracakalardı. Özür dilerim seni içeri atmak zorundayım. | Open Subtitles | وكانت مداعبة لطيفه فعلآ آسف أنا يجب أن أضعك فى السجن |
Kabul etmeliyim ki bu benim için yeni bir şey. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف هذا هو منطقة جديدة بالنسبة لي. |
Gitmeliyim. Daniels'dan. Türk adaleti yapacağını yaptı. | Open Subtitles | أنا يجب أن أذهب انها دانيلز العدالة التركية فعلتها مرة اخرى |
Bir şeyler yapmalıyım yoksa yaşamam gereken hayatı yaşayamadan, ölüp gideceğim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعمل شيء، أنا سأموت قبل أن عندي الحياة |
Hiçbirini hatırlamadığımı söylemek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول ذلك أنا لا أتذكّر أيّ منه. |
Karı temizlemek zorundayım, Çöpü dışarı çıkartmak zorundayım... | Open Subtitles | أنا يجب علي إزالة الثلج يجب علي جمع القمامةَ |
Er yada geç babamla yüzleşmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أواجه أبي عاجلاً أم آجلاً لنذهب الى البيت |
Çalışanlarıma güvenmek zorundayım... ..aksi halde hayat kaliteleri rezalete döner. | Open Subtitles | أنا يجب أن أئتمن الناس في ممتلكاتي ماعدا ذلك كفائتهم ستصبح هراءً |
O kişinin, kendini tanıdığından daha iyi tanımak zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعرفهم تماما أكثر من يعرفون أنفسهم. |
Bir saniyeliğine dışarı çıkmak zorundayım. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا يجب أن أذهب للخارج لثانية واحدة فقط حسنا؟ |
Şunu kabul etmeliyim ki çok daha güçlü bir Goa'uld'un temsilcisiyim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف بأني مجرد مبعوث لجواؤلد قوي أكثر بكثير. |
Ve itiraf etmeliyim ki, şu an için bunu açıklayamıyorum. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف، حتى الآن لا أستطيع تفسير ذلك. |
Ara sıra bir fincan kahve içmenin çok hoş olduğunu itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول، هو لطيف بالأحرى أن يكون عنده كأس القهوة للتغيير. |
Önce annemin yanına Gitmeliyim. Benim için endişelenmiş olmalı. | Open Subtitles | أنا يجب أَن أَصل إلى أمي في البيت, ستكون قلقة |
Oh artık Gitmeliyim Vakit ayırdığın için teşekkürler | Open Subtitles | أنا يجب أن أخرج من هنا أقدر ما أخذته من وقتك |
Langley'den yardıma ihtiyacın olabileceğini bildirdiler. Pentagon'a Gitmeliyim. | Open Subtitles | لانجلي ظنت أنّك قد تحتاج إلى بعض المساعدة أنا يجب أن أصل إلى وزارة الدفاع الأمريكية |
Madem ki karım benden hoşlanmıyor o halde Pency için bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | ومع ذلك، منذ زوجتي لا يحبني، أنا يجب ان ننظر لل التعويض في بانسي. |
Bir telefon konuşması yapmalıyım. | Open Subtitles | . لفعل ذلك الآن . أنا يجب أن أذهب لعمل مكالمة هاتفية |