"أنبوب في" - Traduction Arabe en Turc

• bir boru
• bir tüp

Gitmene gerek yok. Orada bir boru patlamış ve tüm personel 3 gün boyunca işe gelmeyip, tamir edilmesini bekleyecek.
لقد انكسر أنبوب في المشروع وتم صرف الموظفين بأجازة دون أجر لمدة ثلاثة أيام

Banyoda bir boru vardı kaynar su damlaları boşuna akardı.
كان هنالك أنبوب في الحمّام ينضح نقاط ماء ساخن في الهواء

Boğazında bir boru var.
هناك أنبوب في حلقك، لذا، لا تستطيع التحدث،

Fareler bu ışıktan nefret eder ve kaçmaya ve resimde okla işaretli deliği bulmaya çalışır. Deliğin altında içinden rahatlıkla kaçabilecekleri bir tüp vardır.
والفئران تكره ذلك وتحاول الهرب، والعثور على الحفرة المشار إليها بالسهم، حيث يوجد أنبوب في الأسفل يمكنها الهرب من خلاله والاسترخاء في الحفرة المظلمة.

Onu intübe etmeleri gerekti, boğazından bir tüp geçirdiler ve mekanik olarak hava vermeye başladılar.
و إضطروا إلى تنبيبها أي إدخال أنبوب في بلعومها و قاموا بتهويتها بشكل آلي

Dairemde bir boru patladı. Bütün gece onunla uğraştım.
انفجر أنبوب في شُقتي، كنتُ أتعامل معه طوال الليل.

Boğazında nefes almasına yardımcı bir boru var.
! لديه أنبوب في حلقه ليساعده على التنفّس

Annenizin boğazında bir boru var.
يا رفاق، أمكم لديها أنبوب في رقبتها.

Konağımda bir boru patladı... ve tüm kıyafetlerim sırılsıklam oldu.
انفجر أنبوب في بيتي وجميع ملابسي ابتلت

Dairendeki mutfağında bir boru patlamış.
انفجر أنبوب في مطبخكَ... في شقّتكَ

Ameliyat esnasında entübasyon yapıldı. Cerrah, boğazından aşağıya bir tüp soktu.
عندما أجريت الجراحة، وضع لك الجراح أنبوب في حلقك

Muhtemelen hâlâ boğazında nefes alması için bir tüp var, ve midesinin yarısıyla, yemek borusunun bir bölümü alınmış, yani büyük bir yara vardır.
من المحتمل أن يوجد أنبوب , في حلقه ليتنفس منه , نصف معدته أزيلت و جزء من المرئ لذا ستوجد هناك ندبة كبيرة

Biri seni uykuya daldıracak diğeri de geçici olarak seni felç edecek, böylece ciğerlerine bir tüp yerleştireceğiz bu da solunum cihazına bağlanacak.
واحد حتى تنامي والثاني سيشلك مؤقتا حتى نتمكن من وضع أنبوب في رئتك