Bookstore, Kafe bedava internet ve yarı-saf kahve. | Open Subtitles | مقهى متجر الكتب أنترنت مجاني وقهوة نصف لائقة |
Herhangi bir internet sayfasına "bomba" yazıp arama yaptığınızda karşınıza nasıl yapılacağını gösteren binlerce web sitesi çıkar. | Open Subtitles | حدد نوع القنبلة في محرك بحث اي موقع أنترنت ألاف المواقع تريك كيف تصنعها |
Dostum gerçekten Brooklyn'de internet yok mu? | Open Subtitles | بجد يارجل، هل عندكم أنترنت هنا في بروكلين؟ |
Eliot Spitzer'in incelemesi yatırım bankalarının başarısız olacaklarını bildikleri internet şirketlerini teşvik ettiklerini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | و إقرار الحماية اللازمة أظهرت تحقيقات إليوت سبيتزر أن بنوك الاستثمار روجوا شركات أنترنت يعلمون أنها ستفشل |
Komşular Wi-Fi şifremi çaldı, hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | حينما يسرق الجار أنترنت الوايفاي خاصتي لم أفعل شيء |
Cep telefonu kullanılmıyor, yurtlarda internet yok... | Open Subtitles | لا يوجد بها هواتف محمولة، ولا يوجد أنترنت في العنابر |
Telefon veya internet de yoktu haliyle. | Open Subtitles | لم تكن هناك أية وسيلة للإتصال بهم لا هاتف, ولا أنترنت |
İşin garibi odada internet yoktu. | Open Subtitles | والأمر المضحك، لا توجد خدمة أنترنت في الغرفة. |
İnternet yok. Peki o özür videosunu tam olarak nasıl yükledin? | Open Subtitles | لا أنترنت , أذا كيف أستطعتي نشر فيديو الأعتذار |
İnternet olmadan nasıl zaman geçireceğiz bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف سنتمكن من أنجاز شيء من دون أنترنت |
Peki, yukarı çıkacağım ve bir internet avcısıyla tehlikeli bir ilişkiye başlayacağım. | Open Subtitles | حسنا, سأذهب لأعلى أبدأ علاقة خطرة مع مفترس أنترنت |
Yani tıpkı günümüzdeki gibi internet haricinde tabii. | Open Subtitles | تقريباً مثل ما يحصل الآن، لكن بدون أنترنت. |
Veri yakalamanın kaynağı, bölgedeki bir internet kafe şehrin öbür yakasında. | Open Subtitles | صدرت المعلومة المُعترضة من مقهى أنترنت محلي على الجانب الآخر من المدينة. |
Harika bir internet dizisi çekebileceğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بمقدورنا جميعاً أن نعمل مجموعة أنترنت رائعة. |
Angela meşguldü. Çalıntı internet bağlantısıyla alakalı. | Open Subtitles | كانت مشغولة، شيء يتعلق بإتصال أنترنت مسروق. |
- IP adresinin izini sürdüm Georgetown'da bir internet kafede. | Open Subtitles | - "لقد تعقبت العنوان إلى مقهى أنترنت بـ "جورج تاون - |
29 yaşında. internet girişimcisi. | Open Subtitles | متعهد أعمال أنترنت بعمر 29 عاماً |
- Ayrıca otelde kablolu TV ve internet bağlantısı yok, bu yüzden beyler porno bazında önceden önleminizi alın. | Open Subtitles | -أيضاً، ليس ثمة أنترنت بالنّزل لذا خطة في الأفق يا سادة، حمل أفلام جنس حكمة |
Ayrıca, İnternet, cep telefonu, mesajlaşma tweet'lemek, twitter'lamak... | Open Subtitles | إضافة، لا أنترنت هواتف نقّالة، رسائل قصيرة الزقزقة، اللكم على الوجه المراسلة بالتويتر... |
Mahallenin internetine girelim diye Wi-Fi sinyallerini alıyor. | Open Subtitles | -إنه يلتقط إشارات الأنترنت اللاسلكية حتى نستطيع التجسس على خدمة أنترنت الجيران. |
Evet, keşke İnternetim olsaydı. | Open Subtitles | نعم ، كنت أتمنى لو كانت لديّ أنترنت. |