Halalarımın sevimli, yaşlı hanımlar olduğunu sanıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنتم تظنون ان عماتى سيدات مسنات لطيفات ورائعات ، اليس كذلك ؟ |
Neden her telefon çalışında biri öldü sanıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا في كُل مرة نتهاتف و أنتم تظنون أن أحداً ما يحتضر؟ |
Evet, öğrencilerimle yerleri silmekten sıkılacağımı sanıyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً، أنتم تظنون أنني بدأت أشعر بالملل وأنا أمسح البلاط بكم أيها الطلبة [يقصد أنه يهزمهم في البلياردو] |
Ona benzediğimi düşünüyorsunuz. Ve onun can sıkıcı olduğunu düşünüyorsunuz. Öyleyse ben de can sıkıcıyım. | Open Subtitles | أنتم تظنون أنني أشبهه و هو مزعج وأنا أيضاً مزعج |
Playboy'un haklı olduğunu ve olayla yeterince ilgilenmediğimizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | و أنتم تظنون ان بلاي بوي محق اننا لم نولي القضية اهتماما كافيا |
- Siz de öyle sanıyorsunuz. Başkaları da öyle düşünmesin? | Open Subtitles | -حسناً، أنتم تظنون هذا، لماذا لا يظن الآخرين هذا؟ |
Kendinizi bir halt sanıyorsunuz ha? | Open Subtitles | "أنتم تظنون أنّكم أذكياء، صحيح؟ |
Emekçilere her istediğinizi yaptırabileceğinizi düşünüyorsunuz hep. | Open Subtitles | أنتم تظنون أن بإمكانكم عمل أي شيء تريدون لطبقة الخدم |
bunun bir oyun olduğunu düşünüyorsunuz ama insanlar ölüyor. | Open Subtitles | الوقت ينفذ منا أنتم تظنون بأن هذه لعبة ما تتداخلون مع الفيزياء و الرياضايات الناس يموتون |
Benim birşey yaptığımı düşünüyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | صحيح، أنتم تظنون أني فعلت شيء ما، أليس كذلك؟ |