Açık konuşalım. Bizimle değil bizim için çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | لنكون صرحاء انتم لا تعملون معنا,أنتم تعملون لدينا |
İki yıIdır burada çalışıyorsunuz. Neden size hep aynı şeyleri öğretmek zorunda kalıyorum? | Open Subtitles | أنتم تعملون هنا منذ عامين فلماذا أظل أعلمكم الأشياء ذاتها؟ |
Sizler sadece haftasonu eğlenmek için çalışıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنتم تعملون لأجل نهاية الأسبوع فقط صحيح؟ |
- Daha sessiz bir yer bulalım. - Ölüm kampında çalışıyorsunuz! | Open Subtitles | ـ سنجد مكان هادئ لنتحدث فيه ـ أنتم تعملون في معسكر موت |
Hava Kuvvetleri için çalışıyorsun. Tanık koruma için hakkın yok. | Open Subtitles | أنتم تعملون للقوات الجويه لايوجد لديكم برنامج لحماية الشهود |
Seçmenlerden çok lobicilere ağırlık veren bir hükümet için çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتم تعملون للحكومة التي تحوّل الأملاك من جماعات الضغط السياسيّة لناخبيها |
Sizin için para ödedim yani şimdi bana çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | دفعت الكثير في مقابلكن لذلك أنتم تعملون لدي |
Aslında beyler, benim için çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | جوهر الأمر، أيها السادة أنتم تعملون لصالحي. |
Artık CIA için çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | الآن، أنتم تعملون لصالح وكالة الإستخبارات |
Siz ikiniz düşman değilsiniz, Siz birlikte çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما الإثنان لم تكونا أعداء أنتم .. أنتم تعملون سوية |
Benim için çalışıyorsunuz ve hep benim için çalıştınız. | Open Subtitles | أنتم تعملون لصالحي ولقد كنت كذلك طوال الوقت |
Bayanlar, burada mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنتم تعملون هنا ,يا آنسات ؟ |
Bilemiyorum. Aynı laboratuvarda siz çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أنتم تعملون في نفس المختبرِ |
Ben de dedim ki "Nanoteknoloji üzerine mi çalışıyorsunuz?" | Open Subtitles | فقلت"اذا أنتم تعملون في التكنولوجيا المجهريه " ؟ |
Amerikan dedektifleriyle birlikte çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تعملون مع قوات الولايات المتحدة |
Vergi ödeyenler size yayın cihazlarını bedava verecekler, günde 23 saat boyu kar elde etmeniz gerekiyor ama gecede bir saat bizim için çalışıyorsunuz demeyi unuttu. | Open Subtitles | لقد نسيو أن يضيفو أن دافعي الضرائب سيعطونكم البث الإذاعي مجانًا وخلال ال23 ساعة المتبقية من المفترض أن يحققو أرباحًا, ولكن لساعةٍ واحدة كل ليلة أنتم تعملون من أجلنا. |
İsveç'e ve kraliçenize şeref sağlamak için çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تعملون لضمان المجد لـ "السويد" ولملكتكم |
Müşteri hizmetlerinde mi çalışıyorsunuz hanımlar? Evet. | Open Subtitles | هل أنتم تعملون فى مجال خدمة العملاء؟ |
- Bize çiftçilik yapabileceğimiz toprak ver. - Sen, Lord Ralph için çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعطنا أرض لفلاحتها - أنتم تعملون للورد رالف - |
Onun için çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتم تعملون لحسابه |