Bu yüzden zayıf bir intikam denemesiyle evliliğimi mahvetmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين تدمير زواجي أنتِ تعرفين أن هذا لن يفلح |
Bana umut vermeye ve dünyadakilerin, ne yaptığını düşünmemi engellemeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين أعطائي الأمل تشغلين تفكيري عن مايحصل في ذلك الكوكب |
Seine nehrinde öğle yemeği için balık tutmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | تعيشين بجانب نهر السين و أنتِ تحاولين اصطياد سمكة للغداء |
Rekabetten korktuğun için beni korkutup kaçırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين إخافتي منه لأنك خائفة من المنافسة |
Kendimi iyi hissetmemi sağlamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين ان تجعليني اشعر بشعور افضل فقط |
- Bir dakikamız yok. - Sadece gerçekçi olmaya çalışıyorum. Hayır, zeki olmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | ـ أنا احاول أن أكون واقعية ـ لا، أنتِ تحاولين أن تكوني ذكية، كالعادة |
Biraz daha gerçekçi olmaya çalışıyorum. - Hayır, sen biraz daha zeki olmaya çalışıyorsun...her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | ـ أنا احاول أن أكون واقعية ـ لا، أنتِ تحاولين أن تكوني ذكية، كالعادة |
Daha iyi hissetmek için bunun yerine koyacağın bir şey bulmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين أن تجدي بديلاً لتشعري بالتحسن |
Sadece bana verdiğin sözün arkasında durmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين أن تحترمي الوعد الذي وعدتني به ليس إلا |
Cidden senin icin üzülmemi ş sağlamaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | أنتِ تحاولين بجدية أن تجعليني أشعر بالاستياء لأجلك؟ |
Beni sürekli 13 yaşıma geri götürmeye çalışıyorsun ama bu müzisyen olduğu ortaya çıkan şuan çıktığım adamla alakalı, tamam mı? | Open Subtitles | أنتِ تحاولين إعادتي لعمر الـ 13 و لكن هذا حول شاب أواعده الان، حسناً؟ |
Biz yöre kızlarını kötü göstermeye çalışıyorsun sen. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين جعلنا نحن الفتيات المحليات نبدو بمظهر سيء |
Rol yaptığımı sen de biliyorsun. Bu şekilde kalbimi kırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لأنكِ تعرفين بأن هذا مجرد عرض أنتِ تحاولين إيذاء مشاعري |
- Ne? Hasta olduğumu düşünmemi sağlamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين إقناعي بأنّني مريض حتّى أصحبكِ إلى المخبأ |
Bana bir şekilde oyun oynayıp fikrimi değiştirmem için ikna etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين اللعب بي بطريقة أو بأخرى تقنعيني لتغيير رأيي |
Bu eve adımını attığından beri, onu buradan atmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين ترحيلها من المنزل منذ دخلته |
Gücünü bende kullanmaya çalışıyorsun, gücün bende işe yaramaz. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين دفعي لذلك و هذا لن ينفع معي |
Hayır, onu kurtarmak yerine korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا , أنتِ تحاولين حمايته بدلاً من محاولة إنقاذ حياته |
Beni aşağılamaya çalışıyorsun beni ofisine çağırdığın zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين إذلالي كما فعلتِ الآن بإحضاري إلي مكتبكِ |
Hapse ait olup olmadığıma karar vermeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين أن تقرري بأنني كنت أنتمي لقفص |