Sen Annie'nin doğum günü için demiştin. Bu doğum günü hediyesi değil ki. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ لا تحضري سيّارة بعيد ميلادها وهذا ليس عيد مولدها. |
Eğer bırakırsam beni de onun gibi sanırlar demiştin. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ إذا تركتُ الأمر سيعتقدون بأني كنتُ قادراً على نفس الشئ |
Kasasını yanınızda açtığını söylediniz. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ انه اقترب من الصندوق الذي كان أمامك مباشرة |
Kabilenizin hayatta kalması için görünmez kalması gerektiğini söylediniz. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ أن قبيلتكِ لديها حيل خفية للبقاء على قيد الحياة. |
Bir polis olduğunu sen söyledin, ailemin namı benim karşı tarafta olduğumu gösteriyor. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ ذلك، أنت شرطيّة، وفي عالمي اسم عائلتي يضعني على الجانب الخطأ\. |
Hayatına şimdi girmemin bir tesadüf olmadığını düşündüğünü sen söyledin. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ باكراً أنكِ لا تعتقدين أنها صدفة أن أعود إلى حياتكِ الأن |
Futbol maçlarının erkek kesmek için... çok iyi bir yer olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ مباراة كرة القدم رائعة لمشاهدة الرجال |
Birilerini sevmek için sevilmek gerek demiştin. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ بأن المرء يحتاج أن يٌعشق .. لكي يعشق الآخرين |
Babalar yardım eder, çocuklarıyla ilgilenirler demiştin. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ من المفترض على الآباء أن يساعدوا, وأن يعتنوا بالأطفال |
Yaşlı hukukuyla ilgilenmek istiyorum demiştin. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ قلتِ أنكِ مهتمة بقضاء المسنين. |
Araba kazasında öldü demiştin, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ قلتِ أنه مات في حادث سيارة صحيح؟ |
Ayrıntı önemli demiştin, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ قلتِ أن التفاصيل مهمه أليس كذلك؟ |
İlk tanıştığımızda bana "Onlar ailem gibi" demiştin. | Open Subtitles | الآن، عندما تقابلنا أول مرة أنتِ قلتِ لي: "إنهم عائلة" |
Anevrizmaysa klipsleyebileceğimi söylediniz. | Open Subtitles | و لو كان تمدد أوعية دموية، أنتِ قلتِ أن بإمكاني إجراء العمليّة عليه |
Evet, Bay Perrotti'nin sorgulamasında bunu siz söylediniz. | Open Subtitles | ...نعم أنتِ قلتِ هذا... أثناء استجواب السيد بيروتي لكِ |
Dostunuz Nack Movers'i bir grup adamın öldürdüğünü söylediniz ancak Padawanım saldırganı bir kadın olarak tarif etti. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ مجموعة من الرجال (قتلت صديقك، (ناك موفرز والآن متدربتي وصفت القاتل |
Bak, Vienna. Kötü bir rüya gördüğünü sen söyledin. | Open Subtitles | انظري يا (فيينا) أنتِ قلتِ بأنكِ حظيتِ بحلم سيء |
- Bunu sen söyledin ben değil. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ ذلك وليس أنا |
Artık bizim sıramız, bunu sen söyledin. | Open Subtitles | هذا وقتنا. أنتِ قلتِ ذلك |
Gayet hoş olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | و على فكرة ، أنتِ قلتِ أن الأمر كان جميلاً |
- Sen gerçekten çok basit bir şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنتِ . . أنتِ قلتِ أنها حالة بسيطة . . |