İşleri düzeltme konusunda Çok yavaşsın. Evime bu yakın zamanda gidemiycem. | Open Subtitles | ...أنت بطيء جدا ً في كشف الأمور لن أذهب الى موطني في وقت قريب |
Ben alıyorum. Çok yavaşsın, toy Joe. | Open Subtitles | سآخذ هذه، أنت بطيء أيها الأبله |
Ayrıca Çok yavaşsın. Yaşlısın. Formunu kaybetmişsin. | Open Subtitles | إضافة لذاك أنت بطيء وعجوز وفقدت خطوتك |
George çok yavaş gidiyorsun, yakalayacaklar seni. | Open Subtitles | لقد كانت الوسيلة الوحيدة لتغيير روح العلاقات بين الناس جورج) أنت بطيء للغاية، سيمسكون بك) |
Aman Tanrım, çok yavaş anlıyorsun. | Open Subtitles | يا إلهي, أنت بطيء الفهم |
Amma yavaşsın be. | Open Subtitles | ربّاه، أنت بطيء. |
Amma yavaşsın! | Open Subtitles | أنت بطيء جدا! |
- O çok hızlı. - Hayır, sen Çok yavaşsın. | Open Subtitles | ـ هو سريع جدًا ـ لا، أنت بطيء جدًا |
- Boş ver gitsin. Çok yavaşsın ahbap. | Open Subtitles | انسَ الأمر، أنت بطيء للغاية يا رجل |
Çok yavaşsın, Bay Garrett. | Open Subtitles | أنت بطيء جداً، سيد غاريت. |
Dur! Çok yavaşsın. Yer değişelim. | Open Subtitles | توقف ، أنت بطيء جداً ، تبديل |
Çok yavaşsın. Çok ama Çok yavaşsın. | Open Subtitles | بطيء للغايه أنت بطيء للغايه |
Çok yavaşsın, evlat. | Open Subtitles | أنت بطيء للغاية يا فتى. |
- Aynı zamanda Çok yavaşsın. | Open Subtitles | و أنت بطيء الإستيعاب |
- Katran Çukuru. - Katran Çukuru. Çok yavaşsın. | Open Subtitles | أنت بطيء جداً، لا بأس |
Jimmy, Çok yavaşsın. Bobbie, sen de öyle. | Open Subtitles | (جيمي) أنت بطيء جداً وأنت أيضاً (بوبي) |
Alfie daha yakın olmak istiyor. O seni çağırırken çok yavaş oluyorsun. | Open Subtitles | -ألفي) يريد أن يربط نفسه بك، أنت بطيء جدا عندما يستدعيك) |