görüyorsun neye vardığını dünyamızın. | Open Subtitles | أنت ترى العالم يا فولامنيوس وترى كيف تجري الأمور |
Max, her şeyde komplo görüyorsun. Hayır, görmüyorum. | Open Subtitles | إنه اسم يليق بك ماكس، أنت ترى مؤامرات في كل شيء |
görüyorsun, her şey Tanrı'ya hizmet etmek için. | Open Subtitles | أنت ترى ، كيف تخدم جميع الأشياء ارادة الله؟ |
Tüm zerreleri ve çerçöpü görürsün ama olup bitenleri göremezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت ترى كل البقع و الحماقة و لكنك لا ترى ما يحدث |
Hayatınızı böyle görüyorsunuz olduğu veya olması gerektiği gibi bir "karmaşa" yerine. | TED | أنت ترى حياتك بهذا الشكل بدلًا من الفوضى كما هي، أو كما من المفترض أن تكون. |
Görüyor musunuz, Bay Brody, buradaki şu kısım en çetrefilli yeri. 30 adam gerekir. | Open Subtitles | أنت ترى, سيد برودي, هذه هي المرحلة الصعبة ستحتاج الى 30 رجل للقيام بها. |
Gördüğünüz gibi, sihirbaz gerçekten kadını ikiye bölmüyor." | TED | أنت ترى , أن الساحر في الواقع لا يرى السيدة مقطوعة بالنصف |
Biri... emirlerime hemen uymayınca neler olduğunu gördün mü? | Open Subtitles | أنت ترى ما يحدث حين لا ينفذ المرء أوامري على الفور |
Gördüğün gibi, dört anahtarı da elde etmek - tamamıyla imkânsız. | Open Subtitles | هنري، إذن أنت ترى أن استحالة الأمر تكمن في الحصول على المفاتيح الأربعة |
Hayatın büyük çemberi dönmeye başladı, ama, görüyorsun, sonunda hepimiz varamıyoruz. | Open Subtitles | الدائرة العظيمة للحياة بدأت لكن,أنت ترى لن نصل كلنا سويآ الى النهاية |
Her şeyi siyah ya da beyaz görüyorsun. Sana göre en uygun olan hayatta kalır. | Open Subtitles | أنت ترى الأشياء فقط بالأبيض والأسود، البقاء للأقوى |
Aslında, sen sadece konukçuyu görüyorsun. Ortak yaşam onun içinde. | Open Subtitles | فى الواقع ، أنت ترى المضيف فقط أما السيمبيوت فهو داخلها |
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama belki de görmek istediğin şeyleri görüyorsun. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف كيف أقوله لكن لربّما أنت ترى الأشياء بأنّك تريد الرؤية. |
Bilgisayarları her zaman görüyorsun. Ne sıklıkta volkan görürsün ki? | Open Subtitles | أنت ترى الحواسيب كل يوم ، كم مرة ترى بركانا ؟ |
Ama hayır, pencereden Eyfel Kulesi görülürken sen bizi çarşaflara dolanmış halde düşünmüyorsun. Marinerların geldiğini ve Cuma gecesi Pedro'nun atışını görüyorsun. | Open Subtitles | أنت ترى البحارة يجيئون و بيدرو ينصب خيمته يوم الجمعة |
Marinerların geldiğini ve Cuma gecesi Pedro'nun atışını görüyorsun. | Open Subtitles | أنت ترى البحارة يجيئون و بيدرو ينصب خيمته يوم الجمعة |
Tamam, yani, gelecekten hayaller görüyorsun ve sonra da, gerçek hayatta yetişiyorsun ha? | Open Subtitles | حسناً، إذاً أنت ترى أشياء تحدث في المستقبل و بعدها تقوم بإنقاذهم في الحياة الحقيقية؟ |
Ne istersen onu görürsün ve ben de istediğimi görüyorum. | Open Subtitles | أنت ترى ما ترى و أنا أرى ما أريد رؤيته |
Burada, sağda, yakıt salınımlarını görüyorsunuz, 2020 ölüm oranlarını da. | TED | ولذا، على اليمين، أنت ترى إنبعاثات البنزين، معدل الوفيات لعام 2020. |
Görüyor musunuz nasıl zeminden birden açılıyor ve içinden bir kol çıkıyor. | Open Subtitles | أنت ترى إنفجار الأرض |
Gördüğünüz gibi, hâlen Cumhuriyetçilerin en kötü kâbusuyum. | Open Subtitles | أنت ترى بالنسبة لهذه الأيام،بقيت أسوء كابوس للجمهوريين |