Sana tüm kötü anılarının dışında o turneyi hatırlatacak bir şeyleri hak ediyorsun. | Open Subtitles | و أنت تستحقين أن تتذكرينها بشئ رغم كل الذكريات الأليمة |
Buna karpal tünel sendromu deniyor ve açıkçası bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | إنها تدعى متلازمة النفق الرسغي وبصراحة شديدة أنت تستحقين هذا |
Gerçek tutkunun karanlığında derinlere girmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحقين أن تغوصي في أعماق العاطفة الحقيقية |
hak ettin kardeşim. 19 yaşındasın. | Open Subtitles | أنت تستحقين هذا ياأختي أصبحتي بعمر 19 عامآ |
Hayır, Li. kesinlikle seni seven biriyle birlikte olmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | لا , أنت تستحقين أن تكونى مع شخص ما يُحبك كليا وكاملا |
Kendine vakit ayırmaktan suçluluk duyma. Bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | لا داعي لأن تشعري بالذنب أنت تستحقين الراحة |
Kendine vakit ayırmaktan suçluluk duyma. Bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | لا داعي لأن تشعري بالذنب أنت تستحقين الراحة |
Benden daha iyisini hak ediyorsun. | Open Subtitles | هذا خطئي أنا , أنت تستحقين شخصا أفضل مني |
Senin adına çok sevindim hayatım, bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنا سعيد جداً من أجلك، حبيبتي أنت تستحقين ذلك |
Hakkında söylenenlerin yarısı doğruysa bundan daha beterini hak ediyorsun demektir. | Open Subtitles | أنت تستحقين الأسوء إذا نصف ما قيل عنك صحيح |
Hakkında söylenenlerin yarısı doğruysa bundan daha beterini hak ediyorsun demektir. | Open Subtitles | أنت تستحقين الأسوء إذا نصف ما قيل عنك صحيح |
Hakkında söylenenlerin yarısı doğruysa bundan daha beterini hak ediyorsun demektir. | Open Subtitles | أنت تستحقين الأسوء إذا نصف ما قيل عنك صحيح |
"Onlar erdi muradına..."yı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أعنى لقد حان الوقت أنت تستحقين سعادتك الأبديه أيضاً |
Sen hayallerimin kadınısın ve mükemmel teklifi hak ediyorsun. | Open Subtitles | لأنك أمرأه أحلامى و أنت تستحقين عرض الزواج المثالى |
Aklı başında olmayı, planlı yaşamayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحقين أن تكوني عاقلة التزمي بالبرنامج |
Aslında senin için mutluyum. Biraz eğlenmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | في الواقع أنا سعيدة من أجلك أنت تستحقين بعض المتعة |
Senin için yanıp biten bir kadınla mükemmel bir romantizmi de hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحقين رومانسية مذهلة مع امرأة مجنونة حقاً بك |
Bunu fazlasıyla hak ettin, onların tek yaptığı sana hakkını teslim etmek. | Open Subtitles | أنت تستحقين هذا, و كل ما يفعله هذا الرجل هو الصواب. |
Bayan Vance! hak ettin. Hester'i rahat bırakman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | أنت تستحقين ، لقد قلت لك أن تدعى " هيستر " و شأنها |
Bunu hak etmiştin. Evet. Bunu ve çok daha fazlasını. | Open Subtitles | أنت تستحقين ذلك تستحقين ذلك و أكثر منه |
Sevdiğin biriyle evlenmeyi hakediyorsun ya da en azından hoşlandığın biriyle. | Open Subtitles | أنت تستحقين أن تتنزوج بشخص تحبينه أو على الأقل شخص محبوب |
Siz mutlu olmayı, tüm kadınlardan daha çok hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أكثر من أي امرأة أخرى أنت تستحقين أن تكوني سعيدة |