Sen değerli mermiler veriyorsun. Şimdi istediğimi vermek mi yoksa onunla konuşmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تعطي للرصاص قيمة و الآن أعطني ما أريده أو ستتحدث مع الرئيس ؟ |
Kazandığının %20'sini Peter Fleming'e ve şirketimize veriyorsun gazetelere de biraz zarf atıyorsun Boroughs, Trolley Park ve limanların hepsi senin oluyor. | Open Subtitles | أنت تعطي بيتر فيليمنج وشركتنا عشرون في المئة وبعض الأخبار للجرائد و المنطقة الادارية , وحديقة ترولي |
Koroya vaaz veriyorsun dostum. Kesinlikle hiçbir mantığı yok. | Open Subtitles | يا صاح، أنت تعطي المواعظ التي لا تبدو منطقيّة. |
Güzel kariyer tavsiyeleri veriyorsun. Takdir madalyası almana şaşırmamalı. | Open Subtitles | أنت تعطي نصائح مهنية جيدة لا عجب أنك نلت تقديراً |
Park cezasına bile daha fazla verirsin! | Open Subtitles | أنت تعطي عقوبة أكثر من ذلك لسائقي السيارات المخالفين |
Peter, oyunculuk kariyerini geliştirsin diye bebeğine uyuşturucu mu veriyorsun? | Open Subtitles | بيتر .. أنت تعطي طفلك المخدرات لـ تحسين مسيرته في التمثيل؟ |
Emir veriyorsun, emirlerine itaat ediliyor ve savaşı kazanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي الأوامر فتطاع فتربح المعركة |
Emir veriyorsun, emirlerine itaat ediliyor ve savaşı kazanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي الأوامر فتطاع فتربح المعركة |
Başkalarına ahlak dersi mi veriyorsun? | Open Subtitles | لذا الآن أنت تعطي محاضرات على الأخلاق؟ |
Tanrım, ona doğru numaranı veriyorsun! | Open Subtitles | أوه، يا إلهي، أنت تعطي رقمك الحقيقي. |
Ödülü kendi kendine veriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعطي هذه الجائزة لنفسك,أليس كذلك؟ |
Hepsini düşüncesiz kızına veriyorsun zaten. | Open Subtitles | أنت تعطي كامل مالك لابنتك الطائشة |
José'ye daha iyi sözleri veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي خوزيه الإهانات الأفضل |
- Yengene sayı veriyorsun. | Open Subtitles | - 10 من 10. أنت تعطي رقماً لزوجة أخيك. |
Bir sürü insana umut veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي الأمل لكثير من الناس. |
Amerikalılar ne isterse veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي الأمريكيين ما يُريدون |
Oldukça sempatik ve dürüst birisi izlenimi veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي لهم إحساس التعاطف والصدق |
İnsanlara bilgi veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطي البيانات للناس ؟ |
Notu ona verirsin, demiryolu yönetim kuruluna telgraf çeker parayı öderler, biz de zengin oluruz. | Open Subtitles | أنت تعطي له المذكرة، هو يوصلها لمجلس السكك الحديدية هم يدفعون، ونحن جميعاً نعود لمنازلنا أغنياء |
Başını verirsin, koparıverir! | Open Subtitles | أنت تعطي له رئيس، وقال انه يقطع لك قبالة! |
İyi olan "gerçek." Onu tanrılara verirsin. | Open Subtitles | واحد أفضل هو "صحيح". أنت تعطي أن للآلهة. |